ORGANİZE OLMA KONUSUNDA BİR METAFORDAN ÇOK DAHA FAZLASI: CAZ

karmasayaevet_k2

Caz müzisyenleri; önceden aranje edilmiş müziğe, ezberlenmiş sololara, alışkanlıklara ya da geçmişte başarıyla uyguladıkları yöntemlere bel bağlamaktan kasten uzak durur. Bunun yerine; sınırlarını zorlamak, öğrenme kapasitelerini yeni ve farklı alanlara genişletmek amacıyla kendilerine meydan okurlar. Şirketler de caz kitabından bir sayfa koparsa fena mı olur?

Düşünecek olursak, caz müzisyenleri için geçerli olan, örgütsel liderler için de geçerli. Becerikli olanlar doğru notaları çalıyor, ama işin ehli olanlar ileriyi hayal edip olasılıkları değerlendirme, fikirleri biçimlendirme, uyum sağlayıp uyarlama ve örgütsel gerilimi çözme becerileriyle fark yaratıyor. Müzisyenlerin ve kuruluşların, “ritim bulabilmesi” için kontrolü biraz gevşetip kendilerini akışa bırakmaları gerekiyor.

Bu tavır, bugüne dek alıştığımız/deneyimlediğimiz iş dünyasının son derece mekanik uygulamalarından çok farklı. Caz müziğini ele alırken hiyerarşiye, komuta ve kontrol sistemlerine dayalı liderlik modellerine, rutin ve kurallara karşı çıkmak nasıl mümkün olabilir? Planlar, bütçeler, tablolar, takvimler, açıkça belirtilmiş roller ve çalışanların boyun eğmesini sağlamak için baskı yapma ya da göz korkutmaya yönelik taktiklerle desteklenen katı yapılar nasıl değişir?

Başarılı bir caz müzisyeni olan Frank Barrett, Karmaşaya Evet isimli kitabında cazın düşünce yapısını ele alıyor, bu dünyanın içinden aktardığı müthiş anekdotlarla önce caz severlerin gönlünü kazanıyor. Aynı zamanda örgütsel davranış ve inovasyon konusunda dersler veren bir hoca da olan Barrett, caz ve iş dünyası metaforundan yola çıkarak “iş dünyası” için de yeni bir model ortaya koyuyor.

İNOVATİF BİR ORGANİZASYON OLARAK CAZ

Bir Harvard Business Review kitabı olan Karmaşaya Evet, liderleri inovasyona yönelik sağlıklı bir yaklaşım geliştirmeye ve bilinen dünyanın tahmin edilebilirliğine hapsolmaktan ziyade keşfetmeye teşvik eden bir kültür yaratmaya davet niteliğinde. Günümüzde liderliğe o kadar fazla önem veriyoruz ki takipçiliğin, caz müzisyenlerinin deyişiyle “eşlik etme”nin önemini unutmuş durumdayız. Yazar Barrett, tıpkı büyük caz liderlerinin yaptığı gibi sırayla liderlik yapmanın öneminin altını çiziyor. Kuruluşları, içinde yaşadıkları katı geleneklerin zincirlerini kırmaya, kesinliğin ötesine geçmenin nasıl bir şey olduğunu deneyimlemeye çağırıyor.

Caz müzisyenleri, hayatlarını radikal hassasiyet içinde yaşamaya çalışır. İnsanlar da böyle yaptıklarında; yani kendilerini dış dünyaya açtıklarında, beceri gerektiren faaliyetlerin içinde olduklarında ve yeni keşiflere gebe sorunlar yaşadıklarında en iyi performanslarını sergiler. Peki, insanların bu performansa ulaşmasını mümkün kılacak organizasyonu nasıl yapabiliriz? İşte bu soru, bu kitabın incelediği konunun zeminini oluşturuyor.

Ünlü caz davulcusu Ferit Odman’ın kitapla ilgili görüşlerini şu videodan izleyebilirsiniz: http://www.yazarindandinle.com/dameronia-notes-and-tones-ferit-odman.html

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s