Bilimsel bulgular bizi şaşırtmaya devam ediyor. Kalifornia Üniversitesi Mikrobiyom Girişimi Direktörü Profesör Rob Knight’ın ödüllü bilim gazetecisi Brendan Buhler’le birlikte kaleme aldığı Mikroplarınızla Tanışın bizi mikroskobik dünyaya ait en son keşiflerle buluşturuyor:
- Meğer “mikrop” diye adlandırdığımız bu tekhücreli organizmalar, sandığımızdan çok daha çeşitliymiş. Üstelik vücudumuzun her dip köşesine yerleşmişler. Nereye baksanız her tarafta sayısız mikrop görüyorsunuz. Daha da önemlisi, sağlığımızın ve hatta kişiliğimizin her boyutunda, akla hayale sığmayacak rolleri varmış.
- İnsanlar olarak yaklaşık 10 trilyon insan hücresinden meydana geliyoruz. Ancak vücudumuzun içinde ve üzerinde aşağı yukarı 100 trilyon mikrobiyal hücre yaşıyor. Özetle, biz aslında pek de “biz” değiliz.
- Ama kendimizi, bizi hasta eden pis birtakım yaratıklara ev sahipliği yapmaktan başka işe yaramayan bahtı kara canlılar olarak görürsek yanılırız. Aslında o mikrop camiasıyla birlikte, tam bir denge hali söz konusu. Bu küçük organizmaların, etkisiz birer eleman olmadığını bilmeliyiz. Sindirimden bağışıklık sistemine ve hatta davranışlara kadar hayatımızın birçok temel işlevinde çok önemli roller üstleniyorlar.
- İçimizdeki mikrop camiası, aslında farklı camiaların birlikteliğinden meydana geliyor. Vücudun farklı yerlerinde farklı tür mikroplar yaşar ve her biri uzmanı olduğu konuda rol üstlenir. Ağzındaki mikroplar, cildindekinden veya bağırsağındakinden farklıdır. Kendimizi bir “birey” olarak görmek yanlıştır. Her birimiz aslında bir ekosistemiz.
- Herkesin vücudunda yaklaşık 20.000 insan geni bulunur. Ancak vücudumuzdaki mikrobiyal genlerin sayısı 2 milyondan başlar, 20 milyona kadar çıkar.
Genetik diliyle konuşursak, hepimiz en az yüzde 99 oranında mikrobuz.
Rob Knight’ın Türkçe alt yazılı TED konuşmasını izleyebilirsiniz