21. yüzyıl yetişkinlerini yetiştirmekte olan anne babaların, öğretmen ve eğitmenlerin işi çok zor. Çünkü bugünün çocukları, yarın, bugün olmayan mesleklerin sahibi olacak; bugün tasavvur bile edemeyeceğimiz becerilere ihtiyaç duyacak. Açıkçası, onları yetiştirirken temel insani ve ahlaki değerleri vermenin yanı sıra farklı yöntemler izlemek gerekiyor.
Çocuğun Ayak İzinden – Montessori Eğitiminin Tarihsel Süreci, Felseferi ve Uygulaması bize yarının yetişkinlerini bugünden nasıl yönlendirebileceğimizi gösteriyor. Ekonomisiyle, teknolojisiyle ve yepyeni çalışma koşullarıyla bugünden çok farklı olacak olan o dünyada ayakları üzerinde durabilen insanlar olmalarını sağlayacak ipuçlarını veriyor.
Yarının dünyasına pencere açtığı için dünya çapında ses getiren Second Machine Age kitabında Montessori Yöntemine “Makinelerle Birlikte Yarışmayı Öğrenmek” bölümünde özel bir yer ayrılmış. Şöyle deniyor:
“Yirminci yüzyılın başlarında İtalyan hekim ve araştırmacı Maria Montessori, hâlâ kendi adıyla anılan temel eğitim sistemini geliştirdi. Montessori okullarında çocuklara özgürlük tanınır, hayvanlar ve bitkiler dahil olmak üzere birçok materyal kullanılır ve klasik okul sisteminden oldukça uzak bir yapı söz konusudur. Bu eğitim sistemini uygulayan okulların son yıllardaki mezunları arasında Google’ın kurucuları Larry Page ve Sergey Brin, Amazon’un kurucusu Jeff Bezos ve Wikipedia’nın kurucusu Jimmy Wales gibi isimler yer almaktadır.
“Sıraladığımız bu örnekler aslında daha geniş kapsamlı bir trendin izlerini gösteriyor bize. Kurumsal yönetim alanında araştırmalar yapan Jeffrey Dyer ile Hal Gregersen, 500 tanınmış buluşçuyla görüştü ve önemli bir bölümünün, meraklarının peşinden gitmeyi öğreten Montessori okullarına gittiklerini belirledi. Peter Sims tarafından Wall Street Journal için yazılan bir blog yazısında da belirtildiği gibi Montessori eğitim sistemi, yaratıcı seçkinler yaratmanın muhtemelen en kesin yöntemidir. Bu sistemle eğitim veren okullardan mezun olanlar toplumda o kadar çok öne çıkıyor ki insan ister istemez acaba Montessori adında bir mafya çetesi mi var diye düşünebilir. Andy, bu çetenin bir mensubu olsa da olmasa da özgür eğitim ortamlarının gücünü onaylıyor. Öğrencilik hayatına bir Montessori okulunda başladı. Kendisi “Eğitimin bir parçası da kuralları ve talimatları dinlememek, kafana göre davranmak, dünyada olan biteni sorgulamak ve her şeyi birazcık farklı yapmaktı” diyen Larry Page ile tamamen aynı görüşte.” (Erik Brynjolffson-Andrew Mcafee, Second Machine Age – Akıllı Teknolojiler Devrinde Çalışma, İlerleme ve Refah, THY Yayınları, Eylül 2015)
Hem Montessori öğretmen eğiticisi hem de dünya çapında pek çok Montessori okuluna danışmanlık yapan Çocuğun Ayak İzinden yazarı Hannah Joy Baynham şu anda İstanbul’da bir Montessori okulunun başında yer alıyor. Kitap aynı zamanda Kalkınma Analitiği Araştırma ile Eğitim Derneği ile Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı ortaklığında ve Montessori Center International’ın akademik desteğiyle 2015 yılında yürütülen bir projenin de kaynak kitabı oldu.
Montessori Yöntemini geleneksel sınıf ortamına uyarlamak isteyen öğretmenler ve çağdaş çocuk gelişimi kuramcılarının görüşleriyle kendilerini güncellemek isteyen anne babalar için temel bir okuma.