
Girişimci Ruh kavramı şu günlerde inanılmaz bir Rönesans yaşıyor. Haklı bir nedenden: Ancak insanların aktif olarak biçimlenmesine katılmak ve kendilerini geliştirmek istediği bir toplum gelecek için donanımlı bir toplum olabilir.
Richard Straub
Ünlü yönetim düşünürü Peter Drucker yaklaşık 30 yıl önce İnovasyon ve Girişimcilik adını taşıyan çığır açıcı bir kitap yazmıştı. Bu kitapta çalışanlar toplumundan girişimciler toplumuna geçiş gibi büyük bir dönüşümü öngörmüştü. Bu geçiş, değişen demografi, küreselleşme ve enformasyon ve iletişim teknolojilerinde giderek hızlanan ilerlemeler gibi durdurulamaz kuvvetlerin güdümünde yol alıyordu.
Bu yeni toplumun nasıl görüneceğini ortaya koyarken Drucker, Avusturya kökenli bir başka büyük düşünüre, Joseph Schumpeter’e atıfta bulunuyordu. Schumpeter’e göre girişimci, kapitalist ekonominin merkezinde yer alıyor ve piyasaya dayalı zenginlik yaratıcı dinamik ekonominin yaşam kuvvetini oluşturuyordu. Finans ve bankacılık sektörü ise girişimcilik ekonomisine hükmetmek bir yana kesinlikle ona hizmet ediyordu.
Girişimcilik toplumuna doğru yolculuk iyi tanımlanmış bir hedefe giden doğrusal bir ilerleme olmamakla birlikte büyük kültürel değişimler girişimciliği ana akım haline getirmiş bulunuyor. Bir zamanlar çeperde yürütülen, hatta bir miktar kuşkulu bir faaliyet olarak görülen şey bugün politikacılar tarafından alkışlanan ve yeni kuşaklar tarafından kucaklanan bir faaliyet olmuş durumda. Öte yandan girişimci bir kültürün belirmekte olması toplumumuzun ekonomik dokusunda daha geniş bir dönüşümü de içermektedir. Üstleniciler, serbest çalışanlar ve talep-üzeri platformlarda istihdam bulanların sayısının hızla artmasında tanık olduğumuz budur. Büyük kuruluşların gündeminde çalışanların yaratıcı ve buluşçu potansiyelinin özgürleştirilmesinin yeniden odak noktası haline gelmesi de aynı yöne, sahiplik, sorumluluk ve özerklikte yeni bir zihniyete işaret etmektedir. Aynı zamanda hızlı değişim dünyasında sık sık iş ve kariyer değiştirmeler, bir kuruluşa bağlı çalışmaktan serbest çalışmaya geçişler giderek kuraldışı olmaktan çıkıp kural haline geliyor.
Dijital teknoloji bu dönüşümde hızlandırıcı bir rol oynadı, birçok sektörde giriş engellerini büyük ölçüde indirdi, bilgi yaratımının yönetim ve paylaşımının yeni kurallarını yarattı ve sürekli öğrenmenin yeni araçlarını mümkün kıldı ve bunların hepsi küresel düzeyde gerçekleşti.
Bu değişimlere ve bunların yol açtığı sonuçlara bireyler, kuruluşlar, ekonomiler, toplumlar ve devletler olarak her düzeyde tanık oluyoruz.
Bu bağlamda ele alınması gereken temel meseleler:
- Girişimci toplum yolunda ne kadar yol aldık. Bunun kanıtları neler?
- Eski toplum sözleşmesi büyük ölçüde geçersiz hale gelmişse yeni bir sözleşme nasıl olmalı?
- Girişimci toplumda devletin rolü nedir ve nasıl değişmektedir?
- Formel eğitim ve yaşam boyu öğrenme yoluyla kapasite oluşturma geniş tabanlı bir girişimci kültürü destekleyecek şekilde nasıl iyileştirilebilir?
- Girişimcilik inovasyonla büyümeye yeniden geri dönmemize yardımcı olacak mı?
- Büyük kuruluşlar girişimci ruh kazanıp hiyerarşinin, bürokrasinin ve iç politikanın ataletini aşabilir mi?
- Nitelikli şirketlerin finansmanını ve küçük işletmelerin orta boy işletmelere yükselişini nasıl hızlandırabiliriz?
- Platform ekonomisi girişimciliği nasıl etkileyebilir? Girişimci eylemin olanaklarını artırır mı azaltır mı?
- Girişimcilik kâr amacı gütmeyen kuruluşlar ve kooperatifler için nasıl bir rol oynayabilir? Burada şirketler sektöründen farkı nedir?
- Günümüz dünyasında düzenleyici müdahaleler ile girişimci özgürlüğü arasındaki doğru denge nedir?
- Girişimci toplumun riski ve belirsizliği kabul etmesi gerektiğine göre tedbirli olma ilkesinin egemenliğinden pragmatik bir risk değerlendirmesine ve yönetimine nasıl geçebiliriz?
- Girişimci zihniyet ve yaklaşımlar, hızlı finansal getirisi olmadığı için bugün risk sermayesi çekmeyi başaramayan sosyal ve toplumsal sorunların daha iyi çözümüne yardımcı olacak mı? Finansal ölçülerin ötesinde yeni ölçüler ve başarı kriterleri neler olmalı?
- Borsaların ve finansal sektörün egemenliğindeki günümüz kapitalizmini canlı bir girişimci kapitalizme dönüştürecek dinamikleri nasıl yaratabiliriz?
Victor Hugo bir keresinde şöyle demişti: “İşgalci bir orduya karşı direnebilirsiniz ama vakti gelmiş bir fikre karşı direnemezsiniz.” Drucker Forumu yeni bir girişimci çağın vaktinin gelip gelmediği sorusunu gündeme getirecek ve cevaplarını arayacaktır.
- Global Peter Drucker Forumu, Viyana 17-18 Kasım 2016
“Girişimci bir toplumun doğuşu tarihin en önemli dönüm noktalarından biri olabilir.”
—Peter Drucker
İnovasyon ve Girişimcilik, 1985
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...