Etkili Konuşma Yapmak

Etkili Konuşma YapmakYazar: Jackie Arnold

Sizden özel bir günde konuşma veya eğlenceli bir sunum yapmanız istendi. İlk tepkiniz ne olur? Durun tahmin edelim: Dizlerinizin bağı çözülür!

İster aile içinde, ister büyük bir konferansta, mülakatta veya iş toplantısında olsun, etkili konuşabilmek için gereken beceri ve teknikler temelde aynıdır. Bu kitapta çeşitli durumlarda topluluk önünde iyi konuşmanızı sağlayacak teknikleri öğreneceksiniz.

Hızlı: Unutulmaz konuşmalar için bir dakikalık okumalar

Motive edici: Dinleyenleri kazanmanızı sağlayacak tüyolar

Pratik: konuşma örnekleri, espriler ve diğer malzemeler

Kullanışlı: Yaygın sorunlara çözümler

Bilgilendirici: Kaçınmanız gereken hatalar

Uzman: Profesyonel bir spikerden tavsiyeler

 Etkili Konuşma YapmakTeach Yourself dizisinin 26. kitabı. Dizinin diğer kitapları hakkında bilgi almak için tıklayınız.

Jackie Arnold, eski BBC radyo sunucusu ve Toastmasters International’a bağlı Brighton&Hove Konuşma Kulübü’nün kurucusudur. Deneyimli bir spiker olan yazar, İngiltere ve Avrupa’daki konferans ve etkinliklerin açılış konuşmacısı olarak da görev almaktadır.

(Detaylı bilgi için lütfen kapak görseline tıklayınız)

Çeşitliliği Yönetmek

Çeşitliliği Yönetmek

Yazar: Martha R.A. Fields

Harvard Mentor dizisinin 38. kitabı

Ekibinizde çeşitliliği nasıl besleyebilir ve bununla birlikte gelebilecek meydan okumaların altından nasıl kalkabilirsiniz?

Bu kitapta şu konularda ipucu bulacaksınız:

  • Çeşitli bir ekip toplamak
  • Yaygın kültürel yanlış anlamaların yerine gerçekleri koymak
  • Çeşitlilikle ilgili çatışmaları ele almak
  • Ekibinizin çeşitliliğinin oluşturduğu iş değerlerinden faydalanmak

Cep Yönderi Dizisi Hakkında

Cep Yönderi Dizisi yöneticilerin iş yaşamında her gün karşılaştıkları en yaygın meydan okumalara ivedi çözümler öneriyor. Dizi içinde yer alan her kitapta, güçlü ve zayıf yanlarınızı tespit etmeye ve kritik becerilerinizi keskinleştirmeye yarayan kullanışlı araçlar, testler ve gerçek yaşamdan alınmış örnekler yer alıyor. İster masa başında, ister bir toplantıda ya da yolda olun, bu cep kitapçıkları size işinizin günlük talepleriyle daha hızlı, daha kavrayışlı ve daha etkin bir biçimde başa çıkma imkânını verecektir.

Martha R. A. Fields kimdir?

Martha R. A. Fields yönetim, insan kaynakları ve çeşitlilik/küreselleşme alanlarında otuz yıllık bir deneyime sahiptir. İnsan kaynakları yönetimi, yönetici geliştirme, çeşitlilik ve küreselleşme ve iş/hayat bütünleşmesi alanlarında danışmanlık, koçluk ve eğitim programları sunan bir firma olan Fields Associates’in kurucu ortağı ve CEO’sudur. İlk çeşitlilik konferansı olan, Çeşitliliğe Öncülük Etmek Zirvesi’ne altı yıl boyunca başkanlık yapmıştır.1994’te firmasını açmadan önce Harvard Tıp Okulu’na bağlı bir üniversite hastanesinde başkan yardımcısı olarak hizmet vermiştir. Martha, Boston İnsan Kaynakları Birliği’nin eski başkanıdır ve Kuzeydoğu İnsan Kaynakları/ İnsan Kaynakları Yönetimi için Toplum (SHRM) John D. Erdlen Beş Yıldız Ödülü dahil olmak üzere çok sayıda ödül almıştır. Vazgeçilmez Çalışanlar: Onları Nasıl İşe Almalı, Elde Tutmalı ve Hayatınızı Severek İşinizi Sevin adlı popüler kitapların da yazarıdır. Son kitabı, Stephen Covey ve Ken Blanchard’la birlikte kaleme aldığı Başarının Yol Haritası’dır.

(Detaylı bilgi için kapak görseline tıklayınız)

Beyaz Yakalı Girişimci (şubat’13)

Beyaz Yakalı Girişimci

Yazar: Fatmanur Erdoğan

Girişimci Hayata Yumuşak Geçiş

“Girişimciliği ve girişimcilerin deneyimlerini akıcı bir anlatımla gözler önüne seriyor. Girişimci bir hayatın size göre olup olmadığını keşfetmenizi sağlayacak etkili bir kitap. Girişimciliğe gönül vermiş herkesin girişimci hayata adım atmadan önce Fatmanur’un bu kitabını okuması gerekir.”

Norbert KleinCEO, BSH Bosch ve Siemens Ev Aletleri A.Ş. Turkey

“Girişimciliği tanımlamak çok kolay değil. Belki en yakın ve açıklayıcı olanı “girişimciliği” bir ruh hali olarak tarif etmek. Fatmanur Erdoğan’ın yakaladığı ve aslında hazırladığı bu kitabı farklı kılan da buradaki yaklaşımı. Psikolojik olarak girişimciliğe yaklaşım ile aslında Erdoğan, bir yaşam biçimini anlatıyor. Bu açıdan içerik olarak Türkiye’de alanındaki en ilgi çekici çalışmalardan biridir. Kitapta sizi başarıya götürecek “girişimcilik ruh hallerini” bulmak mümkün. Yapay formüller yerine, kendi girişimci ruh hallerinizi keşfederek ilerlemenin yolu açıklanırken, girişimcilik alında dünyaca tanınmış isimlerden örnekler ve sözler,  anlatılan yaklaşımları renkli kılıyor.”

Volkan AkıTurkish Time, Genel Yayın Yönetmeni

“Girişimcilik üzerine yazılmış ilham verici, çok değerli bir kitap.  Fatmanur Erdoğan, bizlere yeni ürün ve hizmetler geliştirebilmek için yaratıcı ruhumuzu kullanma yöntemlerini, inovasyon için keşif yollarını gösteriyor. Merak duygunuzu harekete geçirmeye ve cesaretinizi bulmaya destek oluyor. Fikirlerinizin akması ve başarıyla sonuçlanan girişimlere imza atmanız için gereken gücü size kazandırıyor. Merakınızı cezbettiren başarı örnekleri ve yüksek tempolu anlatımıyla girişimcilik yolculuğundakilerin başucu kitabı.”

-Nancy OverholtDirektör, Institute of International Education, USA

“Fatmanur öyle güzel biriktirmişsin ki hepimizin iş hayatındaki keşkelerimizi,  iyi ki yapmışımlarımızı, yine olsa acaba öyle mi davranırdımlarını… Uzun zamandır birbirine çok benzeyen kişisel gelişim kitaplarının girişimcilik alanındaki boşluğunu dolduracak bir kitap olmuş. Yirmili yaşlarının başlarındaki her Türk gencine bu kitabı okutabilmeyi öyle isterdim ki… Bu durumda kitabı elinde tutan ve bu yazıyı okuyanlardan ricacı olayım; mümkün olduğunca fazla kişiye hediye ederek okumalarını sağlayalım. Emin olduğum ise, bu kitapta okudukları  sayesinde hayatında önemli kararlar alacak birçok kişi için bir başucu kitabı değil, başının tacı kitabı olacak…”

 -Mustafa Demiralay, Yeşim Tekstil Üretim Direktörü

(Detaylı bilgi için lütfen kapak görseline tıklayınız)

 

 

Şirket Kütüphaneniz Yeterince Zengin Değil mi?

Şirket Kütüphanesi

Hızla değişen ve gittikçe karmaşıklaşan iş dünyasında, tam da ihtiyacınız olan bilgiye zamanında ulaşabilmek hayati bir önem taşıyor. Yeni dünya dinamiklerini anlamak, yeni ekonomiyi, rekabeti, değişimi, liderliği, yönetim anlayışlarını kavramak her zamankinden daha acil bir sorun haline geldi.

Hem yöneticilerin hem de çalışanların hızla değişen bu dünyaya ayak uydurmalarına yardımcı olacak kitaplar yayınlıyoruz. Çağımızın fikirsel alt yapısını oluşturan temel kaynakların yanı sıra pratik meseleleri hızla kavramanızı sağlayacak kitaplarla iş hayatındaki veriminizi artırıyoruz. Yönetim biliminin kurucularından dünyanın en ünlü inovasyon gurularına kadar dünyaya yön veren isimlerin eserlerini Türkçeye kazandırıyoruz.

İş dünyasıyla ilgili tüm ihtiyaçlarınızı karşılamaya yönelik kitaplarımızla şirket kütüphanenizi zenginleştirebilir, uzmanlar tarafından özenle hazırlanan kitap setlerimizle yeni çağın trendlerine hâkim olabilirsiniz.

* Şirket Kütüphanesi kitap listelerini aşağıdaki linklerden bilgisayarınıza indirebilirsiniz.
Şirket Kütüphanesi
Diğer Setler
 
 * Kütüphane projesi hakkında detaylı bilgi için:
Deniz Bektaş Çelik
Satış ve Pazarlama Müdürü
0.216.412 72 13 / 125
deniz@optimistkitap.com

“Değerli Marka” (kasım’12)

Değerli Marka

Yazar: Guy Champniss – Fernando Rodés Vilà

Sosyal Anlamda Değerli Markalar, Sürdürülebilir Bir Geleceğin ve Başarının Anahtarını Nasıl Elinde Tutuyor?

Günümüzde markalar bizi kandırarak ‘sürdürülebilirlik’ çevresindeki kararlarımızı ‘azamileştirmeye’ çalışıyor; tam şeffaflık adı altında karmakarışık olgular, insanı bunaltacak nitelikte verilerle bizleri bombardımana tabi tutuyorlar. Çoğu markanın tutumu, iş sürdürülebilirliğe geldiğinde bundan daha az sürdürülebilir olamaz.

Bugün, başarılı marka yöneticileri tüketicilerin güvenini kazanmanın asıl nokta olduğunu biliyorlar. Peki, bunu başarmanın yolu nereden geçiyor?

Müşteri ve marka arasındaki etkileşimlerin kalitesini artırmayı ele alan derin içgörülerden oluşan Değerli Marka sektör veya pazar ayrımı yapmaksızın meselenin kalbine iniyor.

Bu kitapta neler bulacaksınız?

– Zengin, coşkulu ve dengeli bir sosyal sermaye oluşturmanın yolları,
– Marka mesajını daha geniş kitlelere iletme yöntemleri,
– Sürdürülebilir tüketici davranışları kalıpları geliştirebilmek için sürdürülemez olanları terk etmenin yolları,
– Markaları sosyal sermayenin lokomotifi yapacak fikirler,
– Yenilikçi ve kalıcı çözümlerle maliyetleri azaltan yeni marka stratejileri için tüyolar,
– Top 10 listesindeki markaların incelenmesi: Danone, Starbucks, Unilever, Pepsi, Wal-Mart, Vodafone, Toyota, General Electric, IBM araştırmaları,
– Ve yeni ürünlere tüketicilerin duyduğu güvene dair dokuz farklı pazarda 150’yi aşkın marka arasında Havas Grubu tarafından yürütülen araştırmaya dayanan yayınlanmamış veriler…

Yazarlar hakkında:

Guy Champniss, marka stratejisi ve iletişim danışmanı olarak sürdürülebilirlik stratejilerine odaklanmıştır. Madrid’de MBA eğitimi alan Champniss doktora araştırması için İngiltere’deki Cranfield Yönetim Okulu’nda çalışmaktadır.

Fernando Rodés Vilà, ünlü araştırma şirketi Havas’ın önceki CEO’su ve bugünkü başkan yardımcısıdır. ARA gazetesinin kurucu ortağı ve yazı işleri müdürü olan Vilà, Acciona Sürdürülebilirlik KomitesiCreafutur ve Natura Vakfı’nın başkanıdır.

 

(Detaylı bilgi için lütfen kapak görseline tıklayınız)

 

İyi Lider Performans Yükseltir

Harvard Business Review’un en seçme makalelerinin yer aldığı “Mutlaka Okunması Gereken 10 Kitap” dizisinin ilki “The Essentials” (Esaslar) Türkçeye çevrildi.

19360_151_1Kitabı sadece profesyonellere değil; iş hayatının her kademesindekilere tavsiye ediyorum. Başarıya götürecek altın değerinde bilgiler içeriyor

Harvard vardı da biz mi okumadık” diyenlerin bahanesi kalmadı. Dünyaca ünlü Amerikan Harvard Üniversitesi’nin kendisi kadar meşhur Harvard Business Review (HBR) dergisinde yer alan ve ses getiren makalelerden oluşan kitaplar dizisi, nihayet Türkçe’ye çevrildi.

Dünyaya ve şirketlere yön veren liderlerin okuduğu Harvard Business Review Dergisi, değişen dünyada yeni işletme teknikleri, yükselen ekonomiler, liderlik gibi konularda “akıllı” (smart) makaleleriyle profesyonellere 90 yıldır ışık tutuyor. Yeni müdür olanlara, deneyimli yöneticilere, yükselen liderlere pratik fikirler veriyor. Yılda 10 kez yayınlanan derginin satış rakamı 250 binin üzerinde. Ayrıca Türkçe dahil 12 dilde çevirileri mevcut. Harvard Business Review son yıllarda iş çevrelerinde büyük sükse yapınca, dergi yönetimi de en iyi makalelerini tekrar ele alıp, bunlardan oluşan bir kitaplar dizisi basıp satmaya başladı. Bu seçkin koleksiyona “Okunması Gereken 10 Kitap” adı verildi. Oldukça da başarılı oldu. HBR’nin “Okunması Gereken 10 Kitap” dizisinin ilki “Esaslar” (The Essentials) Optimist Yayınevi’nden Türkçe olarak çıktı.

327 sayfalık kitapta Harvard Business Review’da 1960’la 2010 arasında yayınlanmış 10 makale yer alıyor. “Makalelerin hiçbiri güncel değil” diyebilirsiniz ama hepsi çok iyi seçilmiş. Tartışılan liderlik ve yönetici eksikliği konuları şirketlerin hâlâ en büyük sorunu. Günümüz koşullarına bu kadar “cuk oturan” bir eseri son dönemde okumamıştım.

Kitaptaki makalelerin dikkat çekici başlıkları ise şöyle: Yıkıcı Değişimin Meydan Okumasını Göğüslemek, Analize Dayalı Rekabet, Kendini Yönetmek, Lideri Lider Yapan Nedir?, Dengeli Sonuç Kartını İşe Yarar Hale Getirmek, İnovasyon, Değişimi Yönetmek, Pazarlama Miyopluğu, Strateji Nedir?, Şirketin Çekirdek Yetkinliği…

“Esaslar”, ilk bakışta, kapak ve içerik itibarıyla size biraz akademik bir çalışma gibi gelebilir. Her biri ortalama 30 sayfa civarındaki makaleleri kaleme alan kişiler neticede konularında uzman akademisyenler, profesörler. Ama makaleler kitabi değil, gerçekten somut bilgiler içeriyor. Üstelik son derece basit, sade bir dille yazılmışlar.

FİKİRLER ÖZETLENİYOR, PRATİĞE UYARLANIYOR 

Yukarıda başlıklardından da anlaşılabileceği üzere; herhangi bir şirkette dramatik bir değişim yaşandığında nasıl rekabet edileceği, analizin önemi, kişinin kendini tanıması, en iyi performansı hangi şartlarda göstereceğini anlaması, bütün liderlerin ortak noktası, şirket inovasyonlarının klasik tuzakları ve bunlardan nasıl sakınılacağı, neden birçok dönüşümün başarısız olduğu gibi konular işleniyor. Makaleler, tarihi kişiliklerin deneyimlerinden (Napolyon, Churchill, Eisenhower vs.) ya da bire bir şirket hatalarından bahsederek, gerçek olaylardan örneklemeler yapıyor.

Her makale ayrıca okumayı kolaylaştıran “Özet Fikir” ve “Pratik Fikir” adlı bölümlere/kutulara da sahip. Özet fikir bölümünde anlatılmak istenen fikrin, oldukça geniş ama madde madde ve tablolarla özeti veriliyor. Pratik fikir bölümünde ise nasıl hayata geçirilebileceği şirketlerden ve yaşanmış olaylardan örneklerle yine maddeler halinde anlatılıyor. Makalelerin birçoğu kendi içinde ayrıca mini makaleler içeriyor. Buralarda da “Duygusal Zeka Sonradan Öğrenilebilir mi?”, “Japon Şirketleri Stratejiyi Nadiren Düşünür”, “İnovasyondan Öğrenilecek Dersler”, “Gelişmekte Olan Sektörler ve Teknolojiler”, “İstatistiğin Yardımına Koşmak”, “Gelişmekte Olan Sektörler ve Teknolojiler” gibi başlıklar gözüme çarpanlardan bazıları…

İnovasyon-Klasik Tuzaklar makalesinde örneğin “Planlama ve denetim sistemine esneklik katın” diye bir bölüm var. Bana son derece mantıklı geldi. Çünkü beklenmedik olaylar, her atılımda yaşanır. Özel fonlar ayırmak gereklidir. “İlk bakışta çok küçük görünen fırsatları reddetmek, sadece yeni ürünlerin değerli olduğunu varsaymak” yine profesyonellerin yaptığı strateji hataları arasında sayılmış ki, son derece doğru. Bu bölümde, başarılı bir inovasyon yaparken yapılan stratejik hatalar sayılıyor. Bunlara çareler de üretiliyor.

“Lideri Lider Yapan Nedir?” makalesi ise şöyle başlıyor: “İş dünyasında herkesin son derece zeki, son derece becerikli bir yöneticinin, getirildiği liderlik konumunda başarısızlığa uğramasına dair duyduğu bir hikâye mutlaka vardır.

Olağanüstü olmamakla birlikte sağlam bilgi ve birikime sahip başka biri, benzer konuma atandıktan sonra hızlı bir yükseliş göstermesi de bilinen bir hikayedir.” Akademisyen yazar, Daniel Goleman, “Lideri Lider Yapan Nedir?” soruna şöyle cevap veriyor: “Liderlerin hepsi duygusal zeka denen şeye bir ölçüde sahiptir. Bundan IQ düzeyinin konu dışı olduğu sonucu çıkmaz.” Büyük liderleri küçüklerinden ayıran en büyük fark Goleman’a göre IQ ya da teknik beceriler değil, duygusal zekadır (EQ). En iyi liderlerin, hem kendi, hem de takipçilerinin performansını yükselten zeka becerileri vardır. Yazara göre bunlar öz-bilinç (kişinin kendi güçlü-zayıf yanlarını bilme), kendini ayarlama (kendini kontrol etme), motivasyon (başardığı işlerden zevk alma), empati ve sosyal becerilerdir (çalışma arkadaşlarıyla sosyal ilişkiler). Ve sıkı durun! Yapılan istatistikler yöneticileri duygusal zeka becerilerine sahip şirketlerin kâr paylarını yüzde 20 artırdığını saptamış.

OKUR MUSUN YOKSA DİNLEYİCİ Mİ?

Yine okunmasını şiddetle tavsiye ettiğim kitaptaki bir başka makalenin başlığı ise “Kendini Yönetmek…” Yetmişin üzerinde yayınlanmış 34 kitabı bulanan yazar, öğretmen ve danışman Peter Drucker’a göre bir kişinin bilmesi gereken ilk şey “Okur mu, yoksa dinleyici mi olduğu”dur. Çok ilginç değil mi? Çok az insan kendisinin bunlardan hangisi olduğunu bilir. Örneğin eski ABD Başkanı Eisenhower, bir dinleyici değil de okur olduğunu asla bilememiş. Orduda generalken, basın toplantılarında kendisine sorulan sorulara gösterişli cümlelerle yanıtlar vererek kitleleri hayran bırakan Eisenhower; Başkan olduğunda basının alay konusu olmuş. Nedeni ise, Eisenhower’ın generalken basın toplantısında yöneltilecek soruları öncede istetip hazırlanması, Başkanken ise bu imkanı bulamayışı imiş. Başkan olduğunda, kendisine yöneltilen soruları hiçbir zaman doğru dürüst dinlemeyen, umursamayan Eisenhower, sürekli alakasız başka konular anlatmaya başlamış. Üstelik İngilizceyi anlamsız ve dilbilgisine aykırı cevaplarla da berbat edermiş. Eisenhower’in düştüğü bu durum aslında kendisinin, görevine okuyup da hazırlanan; dinlemekten zevk almayan bir insan tipi oluşundan ve bunun farkına varamamasından kaynaklanıyor.

Eisenhower’ın hemen arkasından seçilen Roosevelt ve Truman ise iyi birer dinleyici olduklarını bildiklerinden, basın toplantıları herkese keyif verirmiş.

GENERAL PATTON, İYİ BİR İKİNCİ ADAMDI 

Peter Drucker’ın kaleme aldığı “Kendini Yönetmek” makalesinde beni etkileyen bir başka bölüm de “Bazı insanların ne kadar başarılı olurlarsa olsunlar en iyi, emir altındayken çalıştıkları gerçeği…” Yani ikinci adamların, birinci adam olduklarında başarılı olamadıkları. Makale; kişinin kendi ile igili bu gerçeği mutlaka bilmesi gerektiğini söylüyor. Örnek olaraksa İkinci Dünya Savaşı’nın Amerikalı büyük askeri kahramını General George Patton gösteriliyor. “Patton Amerika’nın en iyi birlik komutanıydı. Ancak bağımsız bir komuta görevi için önerildiğinde, Amerikan Genelkurmay Başkanı -ve muhtemelen Amerikan tarihinin en başarılı insan sarrafı- General George Marshall, ‘Patton Amerikan ordusunun şimdiye kadar yetiştirdiği en iyi emir subayıdır, fakat en kötü komutanı olacaktır’ demişti.”

Bazı insanlar, bir ekibin üyesi olduklarında işlerini en iyi şekildi yaparlar, bazılarıysa yalnızken bunu başarırlar. Bir liderin kendisine sorması gereken önemli sorulardan biri “Bir karar alıcı olarak mı, yoksa bir danışman olarak mı sonuçlar üretiyorum” sorusudur. Çünkü insanların büyük çoğunluğu, işlerini en iyi şekilde danışman olarak yerine getirir ama karar alma sorumluğunu ve baskısını üstlenemezler. Kitap bu gerçeği yüzümüze vuran daha birçok anekdotla dolu.

Profesyonelleri hedef alan, bana göreyse iş hayatındaki herkesin okuması gereken “akıllı iş yönetimi” bilgilerini toplayan Harvard’ın “Esaslar” kitabını, önemsediğim bazı makalelerden alıntılar yaparak anlatmaya çalıştım. Kitap söylediğim üzere kolay okunur, uzun olmayan, işin uzmanınca yazılmış 10 makeleden oluşuyor. Evden işe giderken, uçakta, trende ya da terminalde beklerken makele bazında okuyup biterebilirsiniz, benden söylemesi…

GÜNEY ÖZTÜRKVatan Kitap

Esaslar

EsaslarBunları Okulda Öğrenemezsiniz! Harvard Business Review’den En Kalıcı Yönetim Fikirleri

Harvard Business Review’in 10 Must Reads dizisi artık Türkiye’de yayınlanıyor. Yönetimle ilgili hiçbir şey okumadıysanız buradan başlayabilirsiniz.

İş dünyasında da değişmeyen tek şey değişimdir. Ya kendimizi buna adapte etmeli ya da demode olmayı göze almalıyız. Ayrıca, karşımıza çıkacak sorunların asla azalmayacağını da bilmeliyiz. Bu kitabın mutlaka okunması gereken bir kitap olmasını sağlayan da işte budur. Yönetim alanının en etkili uzmanlarından derlenen 10 makale, ilham arayışında olan her yönetici için altın değerinde.

HBR’s 10 Must Reads, her yöneticinin bilmesi gereken en önemli konulara odaklanıyor. Harvard Business Review’in yüzlerce makalesi arasından seçilen, 10 Must Reads’in Türkçeye çevrilen ilk kitabı Esaslar, zamana meydan okuyan fikirlerle günümüz iş dünyasının yoluna ışık tutuyor.

–          Clayton M. Christensen & Michael OverdorfYıkıcı Değişimin Meydan Okumasını Göğüslemek

–          Thomas H. DavenportAnalize Dayalı Rekabet

–          Peter F. DruckerKendini Yönetmek

–          Daniel GolemanLideri Lider Yapan Nedir?

–          Robert S. Kaplan & David P. NortonDengeli Sonuç Kartını İşe Yarar Hale Getirmek

–          Rosabeth Moss Kanterİnovasyon

–          John P. KotterDeğişimi Yönetmek

–          Theodore LevittPazarlama Miyopluğu

–          Michael E. PorterStrateji Nedir?

–          C.K. Prahalad & Gary HamelŞirketin Çekirdek Yetkinliği

Bu diziden yayınlanacak diğer kitaplar:

  • Değişim
  • Liderlik
  • İnsan Yönetimi
  • Kendinizi Yönetmek
  • Strateji

(Detaylı bilgi için lütfen kapak görseline tıklayınız)

“İş Zekânızı Geliştirin” (ağustos’12)

Yazar: Charles Phillips

İş Zekânızı Keskinleştirecek 100 Bulmaca!

Çalışma hayatında başarı için pek çok şey gerekir. Bunlardan biri de, iş zekânızı keskinleştirecek egzersizlerdir.

İşinize ve sorumluluklarınıza bağlı olarak, farklı yaklaşımları birleştirmeniz, varsayımları sorgulamanız, birden fazla bakış açısı geliştirmeniz ve disiplinler arasında dolaşmanız gerekebilir.

Bu kitaptaki bulmacalar çalışma hayatınızdaki temel nitelikleri geliştirmeniz için özel olarak tasarlandı. Böylece işinizde tüm kapasitenizi kullanabilir ve yolunuza çıkan girişim fırsatlarını veya diğer şansları yakalamak için kendinizi hazırlayabilirsiniz.

İş Zekânızı Geliştirin, güçlü ve zayıf yönlerinizi saptamanıza yardımcı olacak 100 özel bulmacayla, çalışma hayatınızdaki günlük performansınızı; yükselme fırsatını değerlendirmek, liderlik etmek ve bir girişimci gibi düşünmekle ilgili alanlarda geliştirmeyi hedefliyor.

(Detaylı bilgi için lütfen kapak görseline tıklayınız.)

“Brandwashed” (mayıs’12)

Yazar: Martin Lindstrom

Buyology Yazarından Yeni Bir Başyapıt!

Pazarlama ve reklamcılık sektörünün karanlık dünyasına çok çarpıcı bir bakış…

Çocuğunuzun sizden istediği markalı bir oyuncağı ya da çikolatayı aldıysanız, bir kitaba sırf çok satan kitaplar listesinde diye para verdiyseniz, en yeni gençlik modası sizi de esir aldıysa, yatakta iPhone’nunuzu eşinizle aranıza koyuyorsanız, Facebook’ta bir şeyleri beğendiyseniz, bir mağaza kartı için form doldurduysanız veya çantanıza küçük bir şişe antibakteriyel jel attıysanız, markalar sizin de beyninizi yıkamış demektir.

Pazarlamanın dahi çocuğu Martin Lindstrom, yirmi yıldan uzun süredir marka savaşlarının en ön cephesinde savaşan bir nefer olduğu için bu gerçeği en iyi bilen kişi. Ve şimdi projektörü kendi sektörüne çevirerek reklamcı ve pazarlamacıların, gerçeğin üzerini örtmek, zihnimizi manipüle etmek ve bizi para harcamaya ikna etmek için kullandıkları psikolojik taktik ve numaraları bir bir ifşa ediyor.

Dünyanın en büyük ve en kârlı şirketlerinin yönetim kurulu odaları ve kuytu köşelerinde gördüklerini, kitap için yaptığı araştırmaların sonuçlarıyla birleştiren Lindstrom, pazarlama dünyasının en büyük sırlarından bazılarını okurla paylaşıyor:

  • Reklamcılar ve pazarlamacılar, çocuklara, daha anne karnındayken ürün pazarlamaya nasıl başlıyor?
  • Çok satan bir dudak nemlendirici gibi bazı kozmetik mamullerin üreticileri, bağımlılık yapıcı maddeleri ürünlerine eklemek için formüllerini nasıl değiştiriyor?
  • Yeni beyin taraması odaklı araştırmalara göre heteroseksüel erkekler, reklamlarda yarı çıplak erkek fotoğrafları gördüklerinde neyi düşünüyor? (İpucu: Düşündükleri şey, kız arkadaşları değil.)
  • Şirketler, özel hayatımızın en mahrem ayrıntılarını ele geçirmek için dijital verilerimizi nasıl didik didik ediyor ve bu bilgileri kullanarak psikolojik profillerimize uygun şekilde ilan ve teklifleri nasıl tasarlıyor?
  • Milyonlarca dolara mal olan ve üç ay süren bir sosyal deneyin sonuçlarına göre, çevremizdeki en güçlü iknacılar kim?

(Detaylı bilgi için lütfen kapak görseline tıklayınız)

Oyun Aşkımız – Harry Beckwith

Hâlâ görmediyseniz, gidip şimdi bakın.

(Ya aşağıdaki linkten videoyu şimdi izleyin ya da oradaki tüm detayların burada verileceğini bilerek okumaya devam edin)

“Polar Bear and Husky” – Stuart Brown @ TED Series

Videoda, Manitoba Kanada’da, bir Sibirya kurduna yaklaşan bir kutup ayısını görürsünüz. 550 kilogramlık ayının yırtıcı bakışları her şeyi açıkça söylemektedir: Kurt ayının öğle yemeğidir. Ardından kurdun vücut dilini fark edersiniz; olan bitende farklı bir fırsat gördüğünü ifade etmektedir. Köpek, kuyruğunu sallayıp başını öne eğmekte ve her köpek sahibinin tanıyacağı bir mesaj göndermektedir: Hadi oyun oynayalım!

Pençeleri kapalı olan ayı doğrulur ve kendini kurda açar. Ardından ikisi bir araya gelir ve unutulmaz bir baleye başlarlar. Anne ve yavrusu gibi sırnaşır ve güreşirler; oyun oynamaktadırlar. En sevimli fotoğraflardan birinde, ayının neredeyse tamamen kapalı gözlerindeki mutluluğu ve neden oyun oynadığımızı anımsatan şeyi görürsünüz: Katıksız zevk için.

Mayıs 2008’de, Pasadena Kaliforniya’daki Sanat Merkezi Tasarım Konferansı’nda bu fotoğrafları sunan Dr. Stuart Brown, bizler de dahil olmak üzere hayvanların oyun oynamaya programlandığı sonucuna varan araştırmacılardan biridir; normal bir şekilde gelişmek için oyuna ihtiyaç duyarız. Oyundan mahrum yetişkinler sıklıkla antisosyal kişilikler geliştirir ve oyundan mahrum fareler ölürler.

Köpek yavruları ve köpekler, ayılar ve yavru ayılar, bebekler ve yetişkinler – oyun bizim için yaşamsaldır.

Bu keşif yıllar önce Johan Huizinga adındaki bir tarihçiyi, “akıllı adamlar” anlamına gelen Homo sapiens olarak anılmamız gerektiğini öne sürmeye kadar götürmüştür. Onun yerine Homo ludens olarak anılmamız gerekmektedir: Oyuncu adam.

Şirketlerimiz bunu hep gözden kaçırır. Bizi, kutup ayılarını gördükleri gibi görürler: Ciddi, açgözlü, yırtıcı. Birazdan da göreceğimiz üzere, bugünün en kurnaz pazarlamacıları bizi gerçekte olduğumuz ayılar ve kurtlar olarak görürler: Oyun oynamaya bayılan hayvanlar olarak.

Hep Oyun, Biraz İş

Bütün bir gün boyunca etrafınızdaki herkesi sadece izleyin.

***

İş konusundaki gözle görülür hırsları hakkında soru yöneltiğinde, bu alanda en başarılı olanlar bunun parayla ilgili olmadığı konusunda ısrar ederler. “Para sadece skor tutmanın bir yoludur” diye bizi temin eder ve kendilerine hatırlatırlar: Para sadece bir ödüldür; iş oyundur.

***

Hep çalışıp hiç oyun oynamamak mı? Böyle bir insan yeryüzünde var mı? Bizler bütün gün oyun oynarız. Ve en iyi pazarlamacılar, arzularımızın derininde yatanı fark ederek cep telefonlarından yatırım şirketlerine kadar her şeyde ona yanıt verirler.

eBay ve Diğer Oyuncaklarımız

Mobil cihaz endüstrisini değiştiren telefonu, Apple’ın iPhone’unu bir düşünün. Ekranına beş saniye için bakın ve ardından şu soruyu sorun; “Bu renkleri daha önce nerede görmüştüm?”

Bu renklerin bize ne söylediğini ıskalamak zordur. Bunlar çocuklukta oynadığımız oyuncaklarımızın canlı ana renklerine sahiptir.

iPhone ekranı, çocukluğumuzun Fisher-Price oyuncakları tarafından kullanılan renklerin aynılarını kulanır: Limon yeşili, açık deniz mavisi, Trix mısır gevreği kırmızısı, Cheerios kutusu sarısı, Kix kutusu turuncusu. Ya ikonlardaki semboller? Basit ve oyunbaz.

Örnek olarak, iPhone’un “mesajlar” için seçtiği ikona bakın. Bu nedir ve bunu ilk nerede görmüştünüz?

Tabii ki: İlk kez çocukken okuduğumuz çizgi romanlarda görmüştünüz. “mesaj” sembolü, Trix mısır gevreğinin limon yeşili üzerine beyaz renkte bir konuşma baloncuğudur.

***

Apple kurulduğu günden bu yana bize bunu vaat etmişti. Bize bir bilgisayar olmadığını, bir zamanlar öğretmenlerimize rüşvet vermek için kullandığımız bir Elma olduğunu söylemişti…

Düşünmeden – Harry Beckwith / Şubat 2012, İstanbul

(Yazının devamı için buraya tıklayınız)