Her gün sosyal medya üzerinden yüzlerce #liderlik içeriğine maruz kalıyoruz; 📌 Lider doğulur mu, lider olunur mu? 📌 Nasıl daha iyi bir lider olurum? 📌 İyi bir liderin olmazsa olmazları nelerdir? vb. liste uzar gider…
#haftamınkitabı tam da paylaşımımın başlığında ifade ettiğim gibi liderliğe ilişkin temel öğeleri paylaşan, literatüre #duygusalzeka kavramını ekleyen Amerikalı psikolog, danışman ve yazar Daniel Goleman’ın 3 saygın makalesinden oluşan ve Optimist Yayın Grubu’nun bizimle buluşturduğu “Duygusal Zeka ve Liderlik”.
Henüz yolun başındaysanız, nereden başlamalıyım liderlik ve duygusal zeka okumalarına diyorsanız bu kitabın, bu derlemenin gayet iyi bir yapı taşı olduğunu düşünüyorum. Öyle ki bu 3 makale bize sırasıyla duygusal zeka, #odaklanma ve ölçülebilir sonuçlar arasındaki bağı doğrudan ve çok sade bir dille, zamansız olarak nitelendirebileceğim bir kapsamda sunuyor.
Kitabı bitirdiğinizde jargonu benimsemiş, taslağınızı oluşturmuş ve zenginleştirmek, derinleşmek üzere ilerlemeye hazırlığı sonlandırmış oluyorsunuz. Zira kitabın ilk yarısı duygusal zeka gelişiminin liderliğe katkısını anlatırken, diğer yarısı liderlik stilleri ile olası uygulama alanları ve örneklerini içeriyor. Makalelerin hoşuma giden diğer bir yanı da okurken aklımda beliren soruların makalenin içinde cevaplanarak sonlanması… Gerçek hayattan örnek ve araştırmalar ile çeşnilendirmesi ise cabası.
Faydalı stratejiler ile zengin, okuması ve sindirmesi kolay bu kitabı 1-2 günlük metro yolculuğunda bitirmeniz olası. Neden böyle söylediğime gelince; internet yer altına inince gözlerim ne yazık ki metronun hayatımıza katıldığı ilk yıllarda kitap okuyanları arar oldu…
Okumak için özel zaman yarattığınız bir hafta olması dileğiyle,
Şirketlerin bilançolarında aktiflerinde görünmeyen soyut varlıklar, işveren marka sının oluşmasında çok önemli yer tutar. Çalışan memnuniyeti ve sadakati…
Şirketlerin ve markaların sürdürülebilirlik stratejilerinde şirket içindeki iş ilişkilerini etkin, operatif süreçlere dönüştürmekte en önemli faaliyet döngüsünü oluşturmakta. Zira çalışanları içeride ki müşteri olarak düşünerek, dışarıdaki müşteri memnuniyetini arttırılabilir.
Yönetim uzmanı Patrick Lencioni’nin kaleminden, Optimist Yayın Grubu tarafından Türkçe’ye kazandırılan “Ekiplerin Beş Temel Aksaklığı“ kitabı; ekiplerde gözlemlenen aksaklıklar ve çözüm yolları üzerine kurgu bir hikaye üzerinden yalın bir dille, akıcı bir yönetim kitabı.
İnanç, tutarlılık, samimiyet etkilerinin motivasyonuyla “güven” tesis edecek ortamlar geliştirerek, iletişim, işbirliği ve ilişki yönetimi süreçlerinin fonksiyonel hale getirmek mümkündür.
Amaç ve önceliklerin etkin bileşimi “verimlilik” denkleminin eşitliğine götüre bilir. Günümüzün hızla değişen ve dönüşen dinamik iş ortamı düşünüldüğünde, öğrenen organizasyonlarla koşullara uyum sağlama avantajı elde edilebilir.
Satış Yönetimi Uzmanı Jeffrey Gitomer‘in de dediği gibi; ”Güven iş hayatında ve özel hayatta en temel ilkedir. Kendinize güvenmeden başkalarına güvenemezsiniz.”
Patrick Lencioni; şirket içi iletişimde “basitlik” ve “açıklık” kavramlarının önemini örnek hikaye kurgusuyla çok güzel anlatıyor kitabında.
Yönetimde, çeşitliliğin ve kapsayıcılığın öneminin arttığı zamanın ruhunda, farklılıkların farkında olarak, bunları şirket için birer fayda unsuru haline getirmek, açık iletişim kurmak, katılımı ve bağlılığı arttırmak, geri bildirim gibi yönetsel fonksiyonlarla; şirket içi siloların oluşması ve mikro yönetimlerin önüne geçilebilinir.
Patrick Lencioni‘nin piramit metaforuyla gösterdiği beş temel aksaklık: Güven eksikliği, çatışma korkusu, bağlılık eksikliği, hesap sorulabilirlikten kaçınma, sonuçları dikkate almamak. Piramitin en geniş bölümü “güven eksikliği”. Keyifli okumalar, iyi haftalar…
Bütçeleme, finans, ulusal ve uluslararası vergi danışmanlığı, finansal planlama, raporlama, 25 yıllık tecrübe #economy, #finances, #management, #technology ve #accountingandaccountants ile ilgili konuşuyor.
Basitlik yararlı bir ilkedir. Startup’ların yaşadığı hataların çoğu kontrol altına alınamayan komplikasyonlardan kaynaklanır. Yeni kurulan işletmelerde problemler fazladır; hele tipik büyüme krizlerine dönüşen hızlı büyüme koşullarında… Karmaşıklık enerjinizi, canlılığınızı ve yaratıcılığınızı tüketir. İşleri yoluna koymak, olabildiğince basit ve yönetilebilir hale getirmekle mümkündür.
ÖLÇEKLENEBİLİRLİK
Konsept ölçeklenebilirliğe olanak tanımalıdır. Çıktı, eğer mümkünse büyüme halinde kapasiteleri de aynı oranda genişletmeye gerek duyulmayacak, ama sinerji etkileri hissedilecek şekilde, aynen kopyalanabilir olmalıdır. Bunun en iyi bilinen örneği, yazılımdır. Profesyonel olarak programlanan yazılım bu olanağı verir. Beklenmedik ölçüde büyük bir genişleme durumunda bile, programları yeni baştan yazmak gerekmez.
RİSKİN EN AZA İNDİRİLMESİ
Girişimci olarak, riskten olabildiğince kaçınmanız ve öngörülebilir riskleri hesaplamış olarak her şeye hazırlıklı olmanız gerekir. Zorlu bir dağa tırmanmak için çok iyi hazırlanmak yetmez, aynı zamanda elinizden geldiğince tüm görülebilir riskleri ortadan kaldırmanız gerekir.
Kitabın “ÖNSÖZ” bölümünden
Almanya’da girişimcilik eğitiminin ilk öncülerinden olan Günter Faltin aynı zamanda, son derece sıra dışı bir küçük şirket olan ve giderek dünyanın en büyük Darjeeling çayı ithalatçısı haline gelen, efsanevi Teekampagne’nin de kurucusu. Çevirisini elinizde tutmakta olduğunuz Kopf schlägt Kapital adlı kitabı, Almanya’nın gelmiş geçmiş en başarılı girişimcilik kitabıdır. İnsanlara esin veren ve yaşamlarını değiştiren kitabın etkisi artarak sürüyor.
Girişimcilik üzerine yazılmış kitap dağlarına durmadan yenilerinin eklendiği koşullarda, niye bu kitabı okumalı? Yanıt basit çünkü son derece farklı, inandırıcı ve yararlı. İnsanda geçici çözümler aramak yerine, olanaksızı gerçekleştirme isteği uyandırıyor.
Akıl Sermayeye Fark Atarinsanların girişimciliğine dair bir manifesto, ama aynı zamanda bir işe başlama rehberi; nasıl para kazanılacağını gösteren, ama aynı zamanda da nasıl neşe dolu olacağınızı ve dünyayı daha iyi bir yere dönüştüreceğinizi anlatan “kapitalizmin radikal idealisti” birinin öyküsü.
Faltin kendi şirketini yönetirken ve birçok yeni şirketin kurulmasına önayak olurken edindiği derslere dayanıyor. İyi düşünüp taşınılmış bir fikrin bir patentten, yeni bir teknolojiden ya da bol miktarda startup sermayesinden neden daha önemli olduğunu gözler önüne seriyor. “Konsept yaratıcı” düşünme ile sıradan sağduyunun birlikteliği, işletmecilik konularını hatmetmekten daha önemlidir: Pazaryerindeki köklü rakipleri alt edebilecek bir şirket yaratmak için MBA’ya ya da dâhi düzeyinde yeteneğe ihtiyacınız yoktur. Faltin “bileşen ilkesi” dediği sanayi sonrası toplumlarımızın sanal sistemlerinin olanaklı kıldığı bir iş bölümünü önümüze getiriyor: Olgun şirketlerin uzmanlık alanlarındaki deneyimleri ve ölçek ekonomilerinden yararlanarak, bu uzmanlığı kendi amaçlarınız için kullanabilir ve ana fikrinizi sürekli yetkinleştirme ve koşullara uyarlamaya odaklayabilirsiniz. Kendi startup’ınızı bileşenleriyle inşa ederken, bir işletme sahibi olacağım diye kendinizi paralamanız gerekmez. Ancak kendi düşüncenizi geliştirmeniz şart; bu öğretilebilir ve öğrenilebilir bir beceridir. İki haftada bir Berlin’de düzenlenen ve öğrencilerin, her tür yaratıcı entelektüelin ve daha şimdiden başarılı girişimci sıfatını kazanmış ilginç kişilerin bir araya geldiği “Girişimcilik Laboratuvarı” adlı atölye çalışmalarında Faltin bunu gösteriyor. Faltin girişimcilik alanının, Aydınlanmanın ekonomik kendini gerçekleştirme vaadini (ekonomiyi ekonomistlere bırakmayalım) yalnız teoride değil, pratikte de yeniden ele almasını istiyor. “Kötümser bilimi” eğlenceli bir uğraşa dönüştürelim ve insanları bu harekete katılmaya özendirelim!
Zengin olmak insana ne kadar keyif verse de bir şeyleri iyileştirmedikten sonra anlamsızdır. Faltin’in ideali ne şirket insanıdır ne de zengin olma amacıyla servet biriktiren kişidir; onun ideali, alışılmış olanı sorgulayan ve zengin ve anlamlı bir yaşam sürmek isteyen sanatçı, yaratıcı, asi insandır.
Bu yaklaşım, iş ile haz, çalışmak ile hayatını yaşamak, almak ile vermek arasındaki bağlantıyı canlı tutar. Faltin bizleri kendi hayatımızın kararlı, akılcı, tutkulu ve sorumlu girişimcileri olmaya teşvik ediyor. Bu, çoğumuza ürkütücü gelen olağandışı risklere atılmaya can atan bir avuç bireyle sınırlı ekstrem spor da değil. Girişimcilik öğretmenleri çoğunlukla risk almayı över ve “fırsatların üzerine atlamaya” vurgu yaparken, Faltin bize riskleri en aza indirmeyi ve anlık fırsatların cazibesine kapılmamayı öğütler. O, benim tabirimle girişimciliğin “slow food” versiyonudur; acele etmeden iyice hazırlanın, sonra da yayılıp tadını çıkarın. Yemenin zevki kadar yemeği hazırlamanın da zevkine varın; hem çalışmanın hem de ödüllerinin keyfine varın. İşin kölesi olmayın; kafanızı serin tutun. Anlamlı işler yapın; öteki insanları ve dünyanın bütününü aklınızdan hiç çıkarmayın.
Olanaksız gibi mi görünüyor? Akıl Sermayeye Fark Atarbunun nasıl yapılabileceğini Teekampagne örneğiyle, ayrıca “Faltin modeli”ni temel alan diğer başarılı şirketler üzerinden gösteriyor. Bu model yalnız dünyanın dört bir yanında boy gösteren “girişimcilik baharının ilk filizleri” değil, şu anda diğer filizlerden üreyen tohumları da büyümekte olan kökü güçlü bir bitkidir. Bu kitap sizi de böyle bir tohum atıp yaşam ağacınız olarak boy atmasını izlemeye esinlendirebilir.
📌 Ekip çalışmasıyla ilgilenen herkesin faydalanacağı bir kitap… 📌 Bireyler topluluğu değil, etkin bir ekip olabilmek için…
Kısa sürede itibarını yitiren ve art arda düş kırıklıkları yaşayan bir şirket, birbirlerini arkadan vurmaya uğraşan çalışanlar ve böyle bir zamanda genel müdürlük koltuğuna oturan bir yönetici…
Güçlü bir ekip olurken tehlikeli yanlışlar yapmamak ve problemlerinizle başa çıkabilmeniz için testler, yöntemler, çözüm önerileri…
Birbirine güvenen ekİp
• Zaaflarını ve yanlışlarını kabullenir, gerekiyorsa yardım istemekten çekinmez. • Kendi sorumluluk alanıyla ilgili soruları ve katkıları kabullenir. • Olumsuz bir karara varmadan önce karşısındakine savunma hakkı verir. • Bir başkasının beceri ve deneyimini takdir eder ve bunlardan yararlanır. • Toplantıları ve grup halinde çalışma fırsatlarını iple çeker.
Uyumlu ekİp
• Birbirlerine güvenir. • Fikirler etrafında sansürsüz çatışmaya girer. • Kararlara ve eylem planlarına bağlı kalır. • Bu planlar yaşama geçirme konusunda birbirlerinden hesap sorar. • Ortak sonuçlara ulaşmaya odaklanır.
Bağlılık gösteren ekİp
• Ortak hedefler etrafında toplanır. • Yanlışlardan ders alma yeteneği geliştirir. • Rakiplerinden önce davranarak önüne çıkan fırsatlardan yararlanır. • Duraksamadan yoluna devam eder. • Tereddüt etmeksizin ya da suçluluk hissine kapılmaksızın yön değiştirebilir.
Hesap soran ekip
• Performansı yetersiz olan kişilerin durumlarını iyileştirmesini sağlar. • Birbirlerinin yaklaşımını çekinmeden sorgulayarak potansiyel sorunlara teşhis koyar. • Aynı yüksek standartları tutturmaktan sorumlu ekip üyeleri arasında karşılıklı saygı oluşturur. • Performans yönetimi ve düzeltici eylemlere ilişkin gereksiz bürokrasiden kaçınır.
Ortak hedeflere odaklanan ekip
• Başarı yönelimli elemanları muhafaza eder. • Bireysel davranışları en aza indirger. • Başarıdan büyük mutluluk ve başarısızlıktan büyük üzüntü duyar. • Kendi hedeflerini ve çıkarlarını ekibin yararına tabi kılan bireylerden yararlanır. • Dikkat dağılmalarından kaçınır.
Fikirlerinizin Ekibin Fikirlerine Üstün Gelmemesini Sağlayın
Lider olarak göreviniz, ekibinizin yargılanma korkusu olmadan fikirlerini paylaşabileceği güvenli bir ortam yaratmaktır. Ancak başkalarının önerilerini dikkate alıp bir yandan onlara bir şeyler anlatmak zor olabilir. Beyin fırtınası oturumları sırasında kendi fikirlerinize mi odaklanmalısınız yoksa geri çekilip koçluk mu yapmalısınız? Buradaki anahtar davranış, dengeyi bulmaktır.
Kutlamaları önemseyin
Şirketlerin çalışma yıldönümlerinde, terfilerde ya da başarılı projelerde kutlama yapmasına alışığız. Onay ve takdir gördüğümüz bu kutlamalar önemlidir ve sürmelidir. Ama şirketler, çalışanlarına zor zamanlarda destek olmak için de kutlamalardan yaralanabilir. Fedakârlık yapanları veya zorluk yaşayanları fark etmek ve onurlandırmak, o kişilerin ilerlemesine yardımcı olmak için güçlü bir yol olabilir.
Sadece ekipleri değil kişileri de yönetin
Başkalarının hakkımızda ne düşündüğüyle ilgili endişelenmek kısıtlayıcı olabilir. O zaman risk almayı bırakır, hep güvenli sularda yüzeriz. Kariyerimiz etkilenir. Bu tür endişelerle başa çıkmak için size kim olduğunuzu açıkça gösteren bir felsefe geliştirin ve buna göre yaşayın.
Başarısızlığı kabul edin
Başarısızlık ancak ondan önemli bir şey öğrendiğinizde ve gerekli değişiklikleri yaptığınızda olumlu kabul edilir. İnkâr, bunu engeller. Başarısızlığı kabul etmek ve bunu öğrenme fırsatı olarak görmek, ekibin de fikirlerini daha rahat dile getirmesini sağlar, yaratıcılığı teşvik eder.
Anlama önem verin
İnsanlara ilham alabilecekleri bir vizyon sunun, zorlu hedefler belirleyin ve amacınızı net olarak belirttiğinizden emin olun.
Geribildirime odaklanın
Koçluk için düzenli bire bir görüşmeler yapın. Geribildirim verirken açık, dürüst ve yapıcı olun.
Yeniliklere açık olun
Yönetim tarzınızda, vizyonunuzda, beklentilerinizde ve geribildirim-lerinizde yeni fikirlere açık olun. Eğer gerekliyse değişikliğe onay verin.
Ekibinizle konuşun
Endişenizi hafifletebilmek için işlerle ilgili güncellemeleri ne zaman istediğiniz konusunda ekibinize karşı net olun. Onları nasıl daha iyi destekleyebileceğinizi sorun. Sorunları ve zorlukları ortaya koyun ve ardından tüm ekibi çözüm üretmeye dahil edin.
Kişisel Felsefenizin Farkında Olun ve Ona Göre Yaşayın
Başkalarının hakkımızda ne düşündüğüyle ilgili endişelenmek kısıtlayıcı olabilir. O zaman risk almayı bırakır, hep güvenli sularda yüzeriz. Kariyerimiz etkilenir. Bu tür endişelerle başa çıkmak için size kim olduğunuzu açıkça gösteren bir felsefe geliştirin. Adımlarınızı hangi değerler yönlendiriyor?
Gerçekten istediğiniz hedefler belirleyin
Eğer profesyonel gelişiminizle ilgili hedefleriniz için yapmanız gereken şeyler size tatsız ve güç geliyorsa ilerleme kaydetmeniz mümkün olmaz. Kendinize “Başarmayı, bu hedefi gerçekten ilginç ve önemli bulduğum için mi yoksa başkalarını memnun etmek için mi istiyorum?” diye sorun ve arzularınızla gerçekten uyumlu hedefler belirleyin.
Kişisel felsefenize göre yaşayın
Başkalarının hakkımızda ne düşündüğüyle ilgili endişelenmek kısıtlayıcı olabilir. O zaman risk almayı bırakır, hep güvenli sularda yüzeriz. Kariyerimiz etkilenir. Bu tür endişelerle başa çıkmak için size kim olduğunuzu açıkça gösteren bir felsefe geliştirin ve buna göre yaşayın.
Kontrolü ele alın
Tükenmişliğin en büyük sebeplerinden biri kontrolü kaybetme duygusudur. İşyerinde sizinle ilgili kararlarda söz sahibi olmadığınızı düşünmek sağlığınızı etkileyebilir. Kontrolü kaybettiğinizi düşündüğünüzde bir adım geri çekilin ve “neden” diye sorun. Sorunu net şekilde belirlediğinizde çözüm bulmak daha kolay olur.
Öğrenmeyi günlük işlerinizin arasına sıkıştırın
Yeni şeyler öğrenmek için zaman yaratamıyorsanız, bu işi günlük görevlerinizin arasına sokun. Bazı becerileri etrafınızdakilerden kapın. Yöneticiniz görüşmeleri nasıl idare ediyor gözlemleyin, satış birimindekilere piyasadaki yeni gelişmeleri sorun, bir sunum yaptıktan sonra iş arkadaşlarınızdan geribildirim alın.
Sıkıcı rutinden çıkın
Yaratıcılığınızı hareketlendirmek için alışkanlıklarınızı değiştirin. Her ay yeni bir şey deneyin. İş yerinde farklı insanlarla tanışın. Kendi departmanınızı diğer departmanlarla bir araya getiren kesişme alanları bulun. Birimler arası aktiviteler için gönüllü olun ve karşınıza çıkan pürüzleri, araştırma ve analiz için taze fırsatlar olarak görün.
Olumlu geribildirimleri unutmayın
Eleştirel geribildirimler sarsıcı olabilir ve aklınızda yer edinirler. Oysa olumlu geribildirimler güçlü yanlarınızı keşfetmek için çok daha değerli olabilir. Aldığınız övgüleri, teşekkür kartlarını ya da e-postaları saklayın; arada bunlara göz atın. Övgüyü daha çok hangi konular üzerine almışsınız, analiz edin.
Sizlere iş hayatında uzun yıllar profesyonel yöneticilik yapan, finans ve bankacılık sektöründe başarılı bir kariyer deneyimi bulunan Çiğdem Güven hanımefendinin kaleminden, banka şube müdürlerine, şube müdür adaylarına, lider yöneticilere kılavuz niteliğinde bir çalışma olan Optimist Yayın Grubu tarafından basılan “Banka Şube Müdürünün El Kitabı” adlı çalışma oldukça rahat, sade, anlaşılabilir bir şekilde okunan liderlere, yöneticilere pratik öneriler sunan, Çiğdem Güven hanımefendi tecrübelerinin süzgecinden geçirerek kaleme aldığı kaliteli bir okuma fırsatı sağlıyor okuyucusuna…
🎯Kitap, beş ana başlıkta gruplandırılmış;
✅ Kendini Yönet: Bütün kadim öğretilerde ve dinlerde bilgeliğin ve hikmetin temeli “kendini tanımaktır.” Eski bir söyleyiş vardır; “Vicdanının öğrencisi nefsininin öğretmeni ol.” ✅ İşini Yönet: Huzurlu, mutlu işyeri ortamları kurmak, ilişki, iletişim ve işbirliği süreçlerini işleterek güven tesisini oluşturmak, iş dağılımı, kontrol, toplantı yönetimi, delegasyon, adalet, ödül, değerler gibi konularda çalışanın psikolojik ve yapısal güçlendirmesini sağlamak, iş ortamlarında öğrenen organizasyonlar geliştirmek… Strateji geliştirme, yönetme, deneyimlerden öğrenme, risk yönetimi… ✅ Ekibini Yönet: Müteveffa Peter Drucker’ın güzel bir sözüyle giriş yapmak istiyorum; “Liderlik kıdem, ayrıcalıklar, ünvan ya da para değil, sorumluluktur.” İlham alan ve veren liderlerin önemi, etkileme, açık iletişim kurma becerisi, cesaret vermek, motivasyon, geri bildirim gibi unsurlar ön planda tutulmalıdır… ✅ Deneyim Paylaşımları: Çiğdem Güven hanımefendi kendi deneyimlerinden kesitler, vakalar… ✅ Makaleler: Çiğdem Güven hanımefendinin çeşitli kavramsal ve kuramsal konularda derlediği makalelerden teşmil.
🎯 Kaliteli yayın içeriklerine imza atan Optimist Yayın Grubu’na ve yazar Çiğdem Güven hanımefendinin emeklerine sağlık. Keyifli okumalar…
🎯Finansal Okuryazarlık ve Erişim Derneği (FODER), Teknoloji ve İnovasyon, Yönetim Kurulunda Kadın Derneği, Yönetim Danışmanları Derneği, Tomorrow, Vergi Algı, Yeni e-konomi Danışmanlık
🎯İyi akşamlar değerli bağlantılarım; Vizyonerler vizyonu nasıl tanımlar, nasıl yaşar? Liderler vizyonlarını nasıl gerçeğe dönüştürüyor? Vizyon, geleceği bugünden şekillendirenlerin en önemli varlığıdır. Dr. Oleg Konovalov’un kaleminden Optimist Yayın Grubu tarafından Türkçe‘ye kazandırılan Thinkers50 tarafından Dünyanın 1 numaralı Liderlik Düşünürü ve 1 numaralı Yönetici Koçu ödülünü iki kez kazanmış Marshall Goldsmith’in önsözünü kaleme aldığı, önemli bir yönetim ve liderlik kitabı “Vizyonun Şifreleri”ni tavsiye etmek istiyorum.
🎯Kitapla ilgili alanında önemli yetkinlik sahibi kişilerin yorumları, alıntıları da kitaba zengin içerik kazandırmış. Martin Lindstrom, Charlene Li, John Baldoni, Professor Vlatka Ariaana Hlupic, Feyzi Fatehi gibi isimlerin vizyon hakkında fikirleri kavramsal zenginlik vermiş kitaba. Yazar Dr. Oleg Konovalov önemli düzeyde vaka analizleri, liderlerle yaptığı mülakatlarla her yöneticinin faydalanabileceği kaynak esere imza atmış.
🎯Müteveffa yönetim gurusu Peter Drucker’ın güzel sözüyle devam edelim; “Liderlik bir insanın vizyonunu genişletmektir.” Yöneticilikte çeşitliliği ve farklılığı yönetme becerisi ve kapsayıcılığın öneminin arttığı günümüzde sosyal becerileri gelişen, vizyon sahibi liderlerin farkındalığı olacağı, yapılan işlere anlam yükleneceği, huzurlu, mutlu, güven temelli işyeri ortamları sağlamak için ilham alan ve veren liderlerin önemi tartışılmazdır.
🎯Sürdürülebilir değişim ve gelişim yaşam boyunca devam ettirilmesi gereken bir faaliyet döngüsü. Vizyon hedefleri yansıtmalı. Hedeflerin hayata geçirilmesi vizyon sayesinde olur. Hedeflerin netliği de önemli olan başka bir husus. Net olmayan hedefler bariyer niteliliğindedir. Marshall Goldsmith’in kitapta mülakatından yapılan alıntı; ”Başarılı bir vizyon ,geleceğe dair pozitif bir imajın gerçeğe dönüştürülmesidir.” Hedeflerimiz gerçekçi, ölçülebilir ve piyasa trendlerini takip odaklı olmalıdır.
🎯Kitap organizasyonel ve kişisel vizyon konusunda çok boyutlu, farklı kültürlerden bakış açıları sunarak vizyon geliştirmeyi pekiştirecek teknikler sunmakta.
🎯Çoğu yöneticinin bildiği ama bilinçli farkındalık göstermediği insani davranışlar, mikro yönetimlere, şirket içi siloların oluşmasına sebep olmaktadır. Oysa vizyon birleştirici, kapsayıcı, işbirliği ve ortak hedef, strateji geliştirilmesine katkı sağlar. Günümüzün hızla değişen ve dönüşen dinamik iş ortamlarında adaptasyon, esneklik ve çeviklik belirlenen vizyonun temel süreç yönetimini sağlamalıdır.
🎯Sosyal psikolog Ellen Langer’in de belirttiği üzere; “Bilinçsizlik bugünün sorunlarına dünün iş çözümlerini uygulamaktır. Farkındalık ise yarının zorluklarına adapte olmak için bugünün gereksinimlerine uyum sağlamaktır.”
Bütçeleme, finans, ulusal ve uluslararası vergi danışmanlığı, finansal planlama, raporlama, 25 yıllık tecrübe #economy, #finances, #management, #technology ve #accountingandaccountants ile ilgili konuşuyor.
“İçimizdeki Şeytan” adlı eserinde Sabahattin Ali’nin hayatı sorgulatan bir cümlesi vardır: “”Bu hayatın bir manası olmak icap ederdi. İnsan dünyaya sadece yemek, içmek, koynuna birini alıp yatmak için gelmiş olamazdı! Daha büyük ve insanca bir sebep lazımdı.” Sadece bu cümle dahi bizi derin düşüncelere sevk eder ve tek yaptığımız şayet yemek, nefes almak ve günlük işlere üstün körü devam etmek ise amaçtan yoksunluk anlamında ufak bir #farkındalık yaşatır.
Peki sizce yaşamımızın amacı nedir? Hayatımızdaki anlamı ortaya çıkaracak o çeşni nedir? Hadi bulduk diyelim bunu nasıl yapacağımıza dair bir vizyonumuz var mı?
#haftamınkitabı çıkalı 2 hafta olan, küresel düşünce lideri, eğitimci, danışman, koç ve yazar Dr. Oleg Konovalov’un #EAEYayınları adına Optimist Yayın Grubu tarafından hazırlanan kitabı “Vizyonun Şifreleri: İkna Edici Bir Vizyon Yaratmanın ve Hayata Geçirmenin Yolları”.
Özetle şunu diyebilirim; kitap #vizyon yaratılmasını ve geliştirilmesini dört adımlık basit bir süreç halinde anlatıyor. Farklılaştığı nokta ise yaratımını anlatıp, nasıl güçlendirileceğinden dem vurup, uyumlanma ve uygulamalar sonrasında ibreyi biz okuyuculara düşündürtmek için çevirdiği ve sağlam bir vizyona dair tüm detayları hap gibi sunduğu ana kadar başta Marshall Goldsmith olmak üzere topla 19 vizyoner iş insanın tecrübeleri ile zenginleştiriyor.
Farklı sektör ve kuruluşları temsil eden 19 küresel #vizyoner bir vizyona neden ihtiyaç duyacağımızı, nasıl uygulayacağımızı, nasıl etkili bir vizyonun oluşturulup, iletileceğimizi ve bununla bütünlük içinde nasıl yaşayacağımızı kendi deneyimlerinden hareketle hayranlık uyandıracak bir şeffaflıkta paylaşıyorlar. Yani ana fikir şu bir #lider “vizyonun” gücünden yararlandığında, daha anlamlı bir iş deneyimi ve nihayetinde daha iyi bir yaşam yaratacaktır.
“Kimler okumalı?” derseniz;
-Kendi işini kuranlar ve kurmak isteyenler, -İş dünyasında savrulduğunu hissedenler, -Hangi bölümünü seçeceğine karar verememiş kariyerinin başındaki öğrenciler, -Varlığını komple sorgulayarak geleceklerini net ve ikna edici bir şekilde yeniden yazmak üzere derin farkındalıklar yaşayanlar, -Şirket anayasası veya amacını baştan yazacaklar, -Vizyoner bir lider olma becerisini geliştirmek isteyenler için faydalı olacaktır.
Modern liderliğin vizyona ve dolayısıyla yön bulmaya bağlı olduğunu dikkate aldığımızda, başlanması gereken ilk adım bu noktada vizyonu oluşturmadan evvel net bir şekilde nasıl oluşturulacağını öğrenmek gibi duruyor. Açık ve yolda kalmayı sağlayacak bir vizyon oluşturmak ve basamaklarını yapılandırmak, iletişim tekniklerini tespit etmek ve #liderlik meziyetlerine hizmet eder bir zemin hazırlamak yazar Oleg Konovalov’un rehberliğinde makul ve yapılabilir geliyor göze.
Unutmadan, kitapta altı çizilesi yerlerin çokluğu bir yana, kağıdın ipek gibi kalitesinden ötürü kıyamadığımı da ayrıca paylaşmak isterim.
Profesyonel Koç (ACC, ACPC) H2O Koçluk – Human to Organizations – Kurucu Ortak ICF Turkey Chapter – Projeler ve Araştırma Çalışma Kurulu #haftamınkitabı | #pazarertesi | #koçlukkütüphanesi
Dünyanın önde gelen kanaat önderlerinden Oleg Konovalov, liderlik ve yönetim dünyasının yeni alanlarını keşfetme konusunda son derecede başarılı. Vizyonun Şifreleri ile de vizyoner liderliğin da Vinci’si olduğunu kanıtladı.
Vizyonun Şifreleri yeni bir düşünce anlayışının temellerini atan, çığır açıcı bir kitap. Şirketler dünyasını baştan değerlendiriyor, baştan tasarlıyor. Kişisel yaşamlarımızı daha hedefli hale getirdiğini söylemiyorum bile. Bu kitap vizyona ışık tutuyor, öylesine bir ifade olmaktan çıkararak hak ettiği yere, uzun vadeli başarının temel bileşeni konumuna taşıyor.
Oleg’in rehberliğinde net ve ikna edici bir vizyonun ne olduğunu, bu vizyonun nasıl anlatılacağını, nasıl liderlik edileceğini ve her şeyin ötesinde nasıl tutarlı bir şekilde sürdüreceğimizi anlıyor, bu vizyonu yaratmanın ve oluşturmanın şifrelerini çözüyoruz.
Kitap, vizyonun yaratılmasını ve geliştirilmesini altı adımlık basit bir süreç halinde anlatıyor. Anlık düşünenler açısından erişilebilir ve kâr-zarar hesabının ötesinde pratik bir hale getiriyor. Bu kitap her türden lider açısından pratik bir rehber olmanın yanı sıra, vizyoner liderlik koçluğu açısından da çok etkili bir araç.
“Birçok insan vizyonun doğuştan gelen bir şey olduğunu düşünür. Ya vizyon sahibisinizdir ya da değilsinizdir. Ancak Oleg Konovalov’un Vizyonun Şifreleri kitabını okuduğunuzda vizyonun geliştirebileceğiniz bir yetkinlik olduğunu göreceksiniz; cesur düşünerek, açık fikirli olarak, farklı yollara saparak… Bir CEO olarak Vizyonun Şifreleri’ni okuduğumda vizyonun en değerli aracım olduğunu fark ettim. Vizyon, gerçek anlamda şirketinizin geleceğin seçmenizi sağlıyor.
Vizyonun Şifreleri vizyon konusunda ustalaşmanızı ve gerçek bir vizyoner olmanızı sağlayacak olağanüstü bir kaynak.” —Eric Schurenberg, Inc. ve Fast Company CEO’su
“Vizyon bir lider olarak başarımız açısından kritik ancak genellikle yanlış anlaşılan, kötü uygulanan bir kavram. Bu bilgi dolu kılavuzda Oleg Konovalov, vizyoner liderliğin nelerden oluştuğuna, değerin nasıl ortaya çıkarılacağına dair kendi ikna edici vizyonunu anlatıyor ve basit ancak çok pratik bir iş aracı olarak vizyon fikrini sunuyor. Vizyonun Şifreleri vizyoner liderlik gelişiminde yeni bir aşama.” —Courtney Fingar, FDI, New Statesman Media Group yayın yönetmeni