Şubat Ayı Yeni Kitabımız – SATIŞTA DUYGUSAL ZEKÂ – Jeb Blount

SATIŞTA DUYGUSAL ZEKÂ

Satış çabanızı ürün, fiyat, özellik ve çözümlere dayandırmaya çalışmaktan vazgeçin çünkü bu sizi sıradan bir satıcı gibi gösterir. Günümüzün ustalaşmış alıcısının görüş alanına giremezsiniz. Yeni üstün performanslı satıcı, alıcıya duygusal yönden doyurucu deneyimler tattırarak satış kotalarını alt üst ediyor. Satışın yeni evrimine rehberlik ederek oyunu değiştiren bu kılavuz kitapla, alıcının davranışlarını etkileyecek davranış kalıpları, sezgiler ve bilişsel önyargıları kaldıraç olarak kullanan psikolojik stratejilere sahip olacaksınız. Yüksek bir satış performansına nasıl ulaşacağınızı ve rakamları nasıl sürekli uçuracağınızı öğreneceksiniz.

Forbes’in Dünyanın Önde Gelen 30 Sosyal Satış Etkileyicisi arasında saydığı satış hızlandırma uzmanı Jeb Blount, karışık satışa vakıf olma ve bu konuda ustalaşma yaklaşımının bütün ayrıntılarını bir söyleşi havasında, dolaysız bir tartışmaya açıyor. Konu başlıklarını yaşam dersi aldığı kişisel hikâyelerden çıkarıp önünüze getiriyor. Kendi satış çalışmalarına uyarladığı teknikleri, sizi sahada karşılaşabileceğiniz sorunlara hazırlamak için, sözcük sözcük özenli bir diyalogla anlatıyor. Bu dört dörtlük eğitim programında ihtiyacınız olan her şey var.

Ümit Şensoy’un çevirisiyle Türkçe’de.

Satın almak için www.optimistkitap.com adresini ziyaret edebilirsiniz.

SATIŞ

Harvard Business Review Press’ten yeni bir kitap daha!

SATIŞLA İLGİLİ HİÇBİR ŞEY OKUMADIYSANIZ BURADAN BAŞLAYABİLİRSİNİZ

İş dünyasında da değişmeyen tek şey değişimdir. Ya kendimizi buna adapte etmeli ya da demode olmayı, daha kötüsü, yok olmayı göze almalıyız. Satın almayı aslında kim yapar? Satışçıları gerçekten motive etmenin yolları nelerdir? Ödül-ceza sistemi nasıl uygulanmalı gibi can alıcı soruların yanıtlarını bu kitapta bulacaksınız. Yönetim alanının en etkili uzmanlarının Harvard Business Review’den derlenen 10 makalesi, satış sorunlarıyla başa çıkmak zorunda olan her yönetici için altın değerinde. Bu kitapta hem kendilerini hem de şirketlerini değişime hazırlamak isteyen yöneticilerin ihtiyaçlarını karşılayacak fikirleri bulacaksınız.

 

SATIS_K2.jpg

Satış Sanatı okura ne anlatıyor?

Philip Delves Broughton Satış Sanatı kitabını anlatıyor

Karşımızdakini bir şeye ikna ederken, işe girerken, sevgilimizi etkilemeye çalışırken ya da bir çocuğa brokoli yedirmeye çalışırken aslında satış yapıyoruz. Ve hepimizin ancak satış yaparak sahip olabileceğimiz isteklerimiz var. Kendimizi ve ailemizi doyurmak istiyoruz. Finansal garanti istiyoruz. Dolu dolu yaşamak, tutkularımızın peşinden gitmek ve bu arada beş parasız kalmamak istiyoruz.

Fakat pek çoğumuz bundan korkuyoruz. Çünkü satış, reddedilme ve kabullenilmenin en saf insani sınavından başka bir şey değil. Peki, bu büyüleyici mesleğin paradoksları ve zorluklarına dair bilgece ve dostane bir tavır geliştirilemez mi?

Kitap hakkında detaylı bilgi için:  Satış Sanatı

Şirket Kütüphaneniz Yeterince Zengin Değil mi?

Şirket Kütüphanesi

Hızla değişen ve gittikçe karmaşıklaşan iş dünyasında, tam da ihtiyacınız olan bilgiye zamanında ulaşabilmek hayati bir önem taşıyor. Yeni dünya dinamiklerini anlamak, yeni ekonomiyi, rekabeti, değişimi, liderliği, yönetim anlayışlarını kavramak her zamankinden daha acil bir sorun haline geldi.

Hem yöneticilerin hem de çalışanların hızla değişen bu dünyaya ayak uydurmalarına yardımcı olacak kitaplar yayınlıyoruz. Çağımızın fikirsel alt yapısını oluşturan temel kaynakların yanı sıra pratik meseleleri hızla kavramanızı sağlayacak kitaplarla iş hayatındaki veriminizi artırıyoruz. Yönetim biliminin kurucularından dünyanın en ünlü inovasyon gurularına kadar dünyaya yön veren isimlerin eserlerini Türkçeye kazandırıyoruz.

İş dünyasıyla ilgili tüm ihtiyaçlarınızı karşılamaya yönelik kitaplarımızla şirket kütüphanenizi zenginleştirebilir, uzmanlar tarafından özenle hazırlanan kitap setlerimizle yeni çağın trendlerine hâkim olabilirsiniz.

* Şirket Kütüphanesi kitap listelerini aşağıdaki linklerden bilgisayarınıza indirebilirsiniz.
Şirket Kütüphanesi
Diğer Setler
 
 * Kütüphane projesi hakkında detaylı bilgi için:
Deniz Bektaş Çelik
Satış ve Pazarlama Müdürü
0.216.412 72 13 / 125
deniz@optimistkitap.com

Sosyal Medyadayım, Varım!

İnternette başarının sürekliliğe dayalı olduğunu dile getiren Sevinç, firmaların yanılgılarına da dikkat çekiyor. Dinamikleri anlamadan beklenti içine giren firmaların sıkıntılarına yer veriyor. 

Sosyal MedyaAmerika’nın haftalık haber dergisi Newsweek, bu ay son kez basılacak ve bundan sonra varlığını dijital ortamda sürdürecek. İstanbul’un eski mahallelerinden Suadiye’de yeni açılacak bir hediyelik eşya dükkânının sahibi, bu haberin kendisini hiç ilgilendirmediğini zannediyor olabilir. Oysa bu dükkânın potansiyel müşterileri şu anda Facebook’ta oyun oynuyor, Twitter’dan haberleri takip ediyor ya da arkadaşlarının paylaşmış olduğu bir bağlantı üzerinden yılbaşı hediyelerine göz atıyor olabilir. Newsweek’in geleneksel medya içindeki 80 yıllık rolünü sonlandırarak, yeni medyada yoluna devam etme kararı; söz konusu girişimcinin yatırımının kârlılığı açısından dikkat kesilmesi gereken bir gelişme. Salih Seçkin Sevinç’in Optimist Yayınları’ndan çıkan ‘Pazarlama İletişiminde Sosyal Medya’ isimli kitabıysa bu gelişmeyi doğru okumak isteyen herkes için bir rehber niteliği taşıyor.

Salih Seçkin Sevinç işletme mezunu bir girişimci. DHL Express ve İstanbul Sanat Evi’nde çalışmış. 2009 krizi döneminde Gaziantep’e yaptığı bir iş gezisi vesilesiyle ortaya çıkan kişisel projesi Harbiyiyorum.com, O’nun pazarlama iletişimi üzerine bildiği her şeyi yerle bir edip, en baştan şekillendirmiş. Bir yıl gibi kısa bir süre içinde geleneksel medyanın da ilgisini çekerek Hürriyet ve Milliyet gazetelerinde siteye yer verilmiş. Pazarlama İletişiminde Sosyal Medya kitabını da ummadığı bir zamanda başlayan ve kendisini sosyal medya çalışmalarını derinleştirerek kurumlara danışmanlık ve eğitimler vermeye kadar götüren bilgilerini paylaşmak için yazmış.

Bugün internet, televizyondan sonra en önemli ve en hızlı büyüyen reklam mecrası. Bunun böyle olmasının en büyük nedeni 2004 sonlarında O’Reilly Medya tarafından ortaya atılan Web 2.0 kavramı. Web 2.0 internet kullanıcılarının ortaklaşa ve paylaşarak yarattığı sistemler şeklinde açıklanabilir. İnsanların içerik ürettikleri bu tür sitelere örnek olarak Facebook, Youtube, Twitter, WordPress, Pinterest, Linkedin, Wikipedia verilebilir.

90’ların internet forumlarıyla ortaya çıkmaya başlayan çevrimiçi fikir alışverişi alışkanlığı zaman içinde ‘Blog’ların ortaya çıkmasına vesile oldu. Sevinç  “Günümüzde bireyler artık bir ürün ya da hizmet satın almadan önce gerçek kullanıcı deneyimlerini içeren bloglardan, Facebook’tan, wikilerden, sözlüklerden bilgi alıp bu bilgileri değerlendiriyorlar” diyor. Bu interneti, özellikle de sosyal medyayı geleneksel medyadan ayıran en önemli özellik. Geleneksel medyanın ‘tüketici’ olarak konumlandırdığı kişiler, yeni medyada aynı zamanda ‘üretici’ de oldular. Bu yeni ortam haliyle kendine ait yeni kuralları da beraberinde getiriyor. Pazarlama iletişimi için de aynı şey geçerli.

Beğenme/beğenilme çılgınlığı
Sevinç hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını anlattığı kitabında ‘ Bundan sonra kazanacaklar geleneksel medya ile köşebaşlarını tutanlar değil, bilginin bu kadar kolay ve hızlı dağılımının bir sonucu olarak ürün ve hizmetlerini sosyal medyada en iyi şekilde sunabilenlerdir’ diyor. Bunun için ilk ve en önemli kural ise samimiyet, çünkü Sevinç’in deyimiyle “annelerimizin babalarımızın zamanında anlattıkları dürüst ticaretin, hani hep bahsedilen ‘adam gibi’ esnaflığın, her şeyden önemlisi samimiyetin ön planda olacağı bir çevrimiçi sürece doğru yol alıyoruz.” Aksi şekilde davranış sergileyecek olanlarınsa varlıklarını sürdürebilmeleri böylesine şeffaf bir ortamda pek mümkün görünmüyor.

Sevinç kitabının birinci bölümünde sosyal medya nedir, sosyal medya ekonomisi nasıl işler, hayatımıza kattığı artılar nelerdir, hayatımızı nasıl değiştirir ve konvansiyonel medya anlayışından nasıl farklılaşır sorularının yanıtlarını veriyor.  İkinci bölümse en önemli sosyal medya enstrümanlarına ayrılmış. Burada yazarın bizzat kendisi tarafından tecrübe edilmiş sosyal medya enstrümanlarının nasıl kullanılabilecekleri ve bunların bugüne kadar dijital pazarlama alanında ne kadar yol kat ettikleri ayrıntılı biçimde anlatılıyor. Örneğin Facebook’ta etik yollarla nasıl beğeni artırılabileceği ve söz konusu beğenme/beğenilme çılgınlığının içinde nasıl bir yol izlenilmesi gerektiği ya da Twitter Search’ün nasıl etkili biçimde kullanılabileceği okurlarla paylaşılıyor. Yazar bu bölümde bahsedilen enstrümanların hangisinin, ne amaçla kullanılması gerektiği ve sosyal ağların derinliklerinde kaybolmadan nasıl bir sosyal medya stratejisi izlemeniz gerektiğine dair sizi bilgilendiriyor. Son bölümde ise mobil dünya ve mobil cihazların pazarlama iletişimine etkileriyle ilgili bilgiler bulabilirsiniz. Sevinç konuyla yakından ilgilenenleri düşünerek bütün bunların yanı sıra okurlarıyla dijital iletişimde güncel kalmak için takip edilmesi gereken yayınları da paylaşıyor.

Yazar dijital pazarlamanın olmazsa olmazının bir blog sayfası olduğunu savunuyor. Hiçbir işlevselliği olmayan şaşalı flash sitelerinin yerine sosyal ağlara bağlantılar veren tek bir ana sayfanın çok daha faydalı olacağını söylüyor. İçeriğin her şeyden önemli olduğuna dikkat çekiyor. Pazarlamaya ve konuşulmaya değer içerik üretilmeden yola çıkılmaması gerektiği konusunda okurlarını uyarıyor. Bu içeriklerin öncelikle Facebook ve Twitter gibi ana arterlerde paylaşılması gerektiğini ve gerekirse reklamlarla da desteklenmesi gerektiğini söylüyor. Bugüne kadar en azından benim bahsedildiğine çok sık rastlamadığım bir konu olan ‘Sosyal Ayraçlar’ın kullanım alanları konusunda da ayrıntılı bilgiler veriyor.

İnternette başarının sabır ve sürekliliğe dayalı olduğunu dile getiren Sevinç, firmaların yanılgılarına da dikkat çekiyor. Sosyal medyanın dinamiklerini anlamadan beklenti içine giren firmaların yaşadıkları sıkıntılara yer veriyor. Firmaların tanıtımı için sadece sosyal medyanın yeterli olduğu ya da Facebook ve Twitter’ın sosyal medyanın kendisi olduğu gibi yanılgılara açıklık getiriyor.

Dijital çağın gereklerine ayak uydurmayanlar için de geçerli bir kural bu. Bu nedenle ister Suadiye’de hediyelik eşya dükkânı açan bir sermayedar ya da yeni dünya düzeniyle ilgili bilgi edinmek isteyen bir üniversite öğrencisi olun, Salih Seçkin Sevinç’in anlattıklarına kulak vermenin hepimiz için verimli olacağını söyleyebilirim. Neredeyse her apartmanın kapısında ‘Pazarlamacı giremez’ yazan bir ülkede, kişilerin evlerine, en özel alanlarına girmenin yegâne yolu olan internet ve sosyal medya, firmaların kendilerini anlatabilmeleri ve ürünlerini ortaya koyabilmeleri için çok önemli bir fırsat sunuyor. Salih Seçkin Sevinç tam da hedeflediği üzere akademik dilin sıkıcılığına asla düşmeden, keyifle okunan kitabı ‘Pazarlama İletişimde Sosyal Medya’ ile bu fırsatın nasıl değerlendirilebileceğini anlatıyor.

Bahar KümbetliRadikal Kitap

“Fısıltının Gücü” (eylül’12)

Yazar: Andy Sernovitz

Satacak Bir Şeyi Olan Herkes İçin!

Akıllı Şirketler Ağızdan Ağıza Pazarlamayı Nasıl Kullanıyor?

Ağızdan ağıza pazarlama sadece devasa pazarlama bütçelerine sahip çokuluslu şirketlere yönelik bir teknik değildir. İsabetli öneriler ve nitelikli fikirler, bir Fortune 500 şirketi için olduğu kadar bir kuru temizlemeci, restoran sahibi veya bir hastane için de işe yarar.

Özel indirimler, sadakat programları, çılgın promosyonlar, e-postalar, festival sponsorluğu, bültenler, eşantiyonlar, sosyal yardımlar, bloglar, partnerlikler, müşterilerin başka tüketicileri yönlendirmesine dair programlar ve daha fazlasından haberdar olduğunuzu biliyoruz.

Peki, eksik olan ne?  Yanıt: Yeni bir pazarlama türü olan “Fısıltı”

Dünyanın her yerindeki pazarlamacı ve reklamcılar için yeni bir felsefe öneren Fısıltının Gücü, ağızdan ağıza pazarlamayı üst düzey bir pazarlama disiplini olarak konumlandırmanız için, ihtiyacınız olan tüm bilgiyi sunuyor.

Unutmayın, mutlu müşteriler en büyük reklamcılarınızdır. O halde tek seçeneğiniz var: Onların sohbetlerine katılmanın en doğru yolunu öğrenmek.

“Kimse fısıltıyı (iyisini, kötüsünü ve ölçülebilenini) Andy Sernotivz kadar iyi bilemez.”

– Peter Fader, Profesör, Wharton İşletme Okulu

“Andy’nin yaklaşımı pratik, bütçeye uygun ve hepsinden önemlisi, etik. Paranızı kitlesel pazarlamaya yatırarak çöpe atmayın: Onun yerine bu kitaba harcayın ve insanları konuşturmaya başlayın.”

– Greg SteilstraPyroMarketing’in yazarı

“Ağlarla çevrili bir dünyada pazarlama yapmanın bir yanlış bir de doğru yolu vardır. Andy etik ve etkili mesajlaşmanın basit adımlarını önümüze seriyor.”

Shawn Gold, MySpace
(Detaylı bilgi için lütfen kapak görseline tıklayınız)

Perakendenin Sherlock’u diyor ki: “Artık müşteri kraliçe!”

Bugünün pazarlama tekniklerini belirlerken “kadın dostu” olmak neden daha önemli? Yeni dönem satın alma eğilimleri nelerdir? Şirketler için müşteri odaklılık neden artık bir zorunluluk?


Paco Underhill’in şirketi Envirosell’in Türkiye ofisinin kurucuları Burç Tutanç ve Melik Karabıyıkoğlu bu sorulara, Underhill’in çok okunan “Neden Satın Alırız?” ve “Kadınlar Neden Satın Alır?” kitaplarından yola çıkarak yanıt veriyor.

“Underhill’in danışmanlık şirketi Envirosell’in Türkiye ofisinin açılışının ardında bir girişimcilik hikayesi, masaya konan bir ayakkabı, New York havalimanında hazırlanan bir rapor ve iki genç profesyonel var. Burç Tutanç ve Melik Karabıyıkoğlu, yeni dönemin perakende trendlerini anlatırken, Paco Underhill’in yeni kitabının konusunu da açıklıyor; “Artık müşteri kral değil, kraliçe… Bunu erken farkeden kazanıyor.”

Özlem Ermiş Beyhan – Dünya Gazetesi

Yazının devamı için tıklayınız.

“Kadınlar Neden Satın Alır?” (eylül’12)

Yazar: Paco Underhill

Küresel Pazaryeri Kadın Dostu Oluyor! 

– Bir ambalajı, ürünü, mekânı, tasarımı ya da hizmeti “kadın dostu” yapan nedir?

Eğer mağazanız, restoranınız, bankanız, otel lobiniz, alışveriş merkeziniz, hatta web siteniz kadın faktörünü kabul etmiyor, kadınları davet etmiyor ve onlara kendilerini evde, rahat, güvende, hijyenik, itibarlı ve kontrol sahibi hissettirmiyor, istek ve beklentilerini dikkate almıyorsa, kötü bir işletmeniz var demektir.

Giderek dijitalleşen bir dünyada muazzam pazılar ve kol kaslarının önemsizliğini artık kabul etmeniz gerekiyor.Ticari bir faaliyet yürüten bir erkekseniz ve kadınların kullandığı güç ve nüfuzu radar ekranınızda olanca açıklığıyla görmek istiyorsanız, perakendenin Sherlock Holmes’u olarak bilinen Paco Underhill, dünyanın gelişmekte olan Pazarlarından edindiği muazzam bilgileri gözlerinizin önüne sermeye hazır.

Unutmayın: Bir perakende mağazasını daha fazla kadın dostu yapmak onu bir şekilde daha az erkek dostu haline getirmekle sonuçlanmaz. Kadınların yolundan yürümekle sonunda her şeyi hem kadınlar hem erkekler için daha iyi hale getirirsiniz.

(Detaylı bilgi için lütfen kapak görseline tıklayınız)

Harry Beckwith kimdir?

Beckwith, aralarında Target, Microsoft ve Fortune 200 şirketlerinden yirmi iki tanesinin yer aldığı, dünyanın dört bir yanındaki şirketlere özellikle pazarlamacılık ve tüketici davranışı konularında danışmanlık yaptı ve Amerikan Pazarlamacılar Derneği‘nin en büyük ödülünü kazandı.

Daha önceki kitapları dünyanın dört bir yanındaki işletme fakültelerinde okutuldu, Türkçe dahil yirmi dört dile çevrildi ve New York Times, Wall Street Journal ve Business Week‘in en çok satanlar listelerinde uzun süreler kaldı.

Harry’e beckwithpartners.com adresinden ulaşmak, Twitter’dan yazdıklarını okumak veya doğrudan e-posta göndermek – invisble@bitstream.net adresinden (arada bir ‘i’ harfinin eksik olduğuna dikkat edin ) veya beckwithpartners.com adresinden – mümkündür. Dünyanın dört bir tarafındaki yazıştığı kişileri hayrete düşürecek bir hızla – İngilizce, İspanyolca, Türkçe ve Hırvatça yazılmış – e-postalara cevap vermektedir.

Yazarın Optimist Kitap tarafından yayınlanmış diğer kitapları;

Görünmeyeni Satmak , Kasım 2010        

  Gelmiş geçmiş en iyi on pazarlama kitabından biri olarak anılan Görünmeyeni Satmak, hizmet ve ürün pazarlaması arasındaki farkı vurgulayarak hizmet satın almak isteyen müşterinin düşünce tarzını ve hizmet sektörünün işleyişini inceliyor. Ancak, hizmet sektörünü geniş bir çerçevede tanımlayarak, “ürün” gibi görünen, sözgelimi Nike spor ayakkabısının pazarlanmasında bile satışa sürülenin ürünün ötesinde, bir insan ilişkisi, bir beklenti, bir duygu olduğuna da dikkat çekiyor.

 – Ben A.Ş.  , Mayıs 2009      

Başlık sizi yanıltmasın! Harry ve Christine Beckwith bu kitapta benmerkezci ve faydacı taktiklerden değil, zengin görüş ve birikimleriyle, insanın satış alanında kendini nasıl yetiştirebileceğine ışık tutuyorlar.

Yola çıktıkları varsayım şöyle özetlenebilir:
“Hayatını satış işiyle kazanan herkes, içgüdüsel olarak, sattığının ürün değil, satanın kişiliği olduğunu bilir.”
(Detaylı bilgi için lütfen kapak görsellerine tıklayınız)

“Düşünmeden” (şubat’12)

Yazar: Harry Beckwith

Satın aldıklarımızın ardındaki şaşırtıcı kuvvetler…

Düşünmeden, gezegenimizin en büyüleyici konusu hakkında bir hikâye: bizim hakkımızda. Kâinattaki en karmaşık gücü, zihinlerimizi daha iyi anlamaya soyunan bu kitapta, seçimlerimize yön veren kuvvetler hakkında söylenmesi gereken pek çok şey bir araya geliyor.

Bu kitabın kalbinde, hâlâ çocuk olmaya can atan, sonsuza kadar genç kalacağını hissettiren giysiler içinde, kendilerine çocukluklarının renklerini anımsatan pahalı oyuncaklar satın alan çocuklar yatıyor.

Mesaj çeken, konuşan ve tweet atan; internete göz atan, kutsal bir ayinmiş gibi e-postalarını kontrol eden, kim aramış diye bakan çocuklar…

“Modern çağın uğultusunda sesinizi nasıl duyurabilirsiniz?” sorusuna cevap arayan akıllı pazarlamacılar, işte bu çocukların, yani bizlerin zihnindeki karmaşanın bir mantığı olduğunu öğrenmeye başlıyorlar.

Kitapları dünyanın dört bir yanındaki işletme fakültelerinde okutulan ve yirmi dört dile çevrilen Harry Beckwith, düşündüren, meraklandıran ve gülümseten hikâyelerle, dürüst ve özgün dikkat çekme stratejilerini ortaya koyuyor.

Farklı hipotezler ve makul mekanizmalar keşfetmek için doğru yerdesiniz.

(Detaylı bilgi için lütfen kapak görseline tıklayınız)