Sosyal Medyadayım, Varım!

İnternette başarının sürekliliğe dayalı olduğunu dile getiren Sevinç, firmaların yanılgılarına da dikkat çekiyor. Dinamikleri anlamadan beklenti içine giren firmaların sıkıntılarına yer veriyor. 

Sosyal MedyaAmerika’nın haftalık haber dergisi Newsweek, bu ay son kez basılacak ve bundan sonra varlığını dijital ortamda sürdürecek. İstanbul’un eski mahallelerinden Suadiye’de yeni açılacak bir hediyelik eşya dükkânının sahibi, bu haberin kendisini hiç ilgilendirmediğini zannediyor olabilir. Oysa bu dükkânın potansiyel müşterileri şu anda Facebook’ta oyun oynuyor, Twitter’dan haberleri takip ediyor ya da arkadaşlarının paylaşmış olduğu bir bağlantı üzerinden yılbaşı hediyelerine göz atıyor olabilir. Newsweek’in geleneksel medya içindeki 80 yıllık rolünü sonlandırarak, yeni medyada yoluna devam etme kararı; söz konusu girişimcinin yatırımının kârlılığı açısından dikkat kesilmesi gereken bir gelişme. Salih Seçkin Sevinç’in Optimist Yayınları’ndan çıkan ‘Pazarlama İletişiminde Sosyal Medya’ isimli kitabıysa bu gelişmeyi doğru okumak isteyen herkes için bir rehber niteliği taşıyor.

Salih Seçkin Sevinç işletme mezunu bir girişimci. DHL Express ve İstanbul Sanat Evi’nde çalışmış. 2009 krizi döneminde Gaziantep’e yaptığı bir iş gezisi vesilesiyle ortaya çıkan kişisel projesi Harbiyiyorum.com, O’nun pazarlama iletişimi üzerine bildiği her şeyi yerle bir edip, en baştan şekillendirmiş. Bir yıl gibi kısa bir süre içinde geleneksel medyanın da ilgisini çekerek Hürriyet ve Milliyet gazetelerinde siteye yer verilmiş. Pazarlama İletişiminde Sosyal Medya kitabını da ummadığı bir zamanda başlayan ve kendisini sosyal medya çalışmalarını derinleştirerek kurumlara danışmanlık ve eğitimler vermeye kadar götüren bilgilerini paylaşmak için yazmış.

Bugün internet, televizyondan sonra en önemli ve en hızlı büyüyen reklam mecrası. Bunun böyle olmasının en büyük nedeni 2004 sonlarında O’Reilly Medya tarafından ortaya atılan Web 2.0 kavramı. Web 2.0 internet kullanıcılarının ortaklaşa ve paylaşarak yarattığı sistemler şeklinde açıklanabilir. İnsanların içerik ürettikleri bu tür sitelere örnek olarak Facebook, Youtube, Twitter, WordPress, Pinterest, Linkedin, Wikipedia verilebilir.

90’ların internet forumlarıyla ortaya çıkmaya başlayan çevrimiçi fikir alışverişi alışkanlığı zaman içinde ‘Blog’ların ortaya çıkmasına vesile oldu. Sevinç  “Günümüzde bireyler artık bir ürün ya da hizmet satın almadan önce gerçek kullanıcı deneyimlerini içeren bloglardan, Facebook’tan, wikilerden, sözlüklerden bilgi alıp bu bilgileri değerlendiriyorlar” diyor. Bu interneti, özellikle de sosyal medyayı geleneksel medyadan ayıran en önemli özellik. Geleneksel medyanın ‘tüketici’ olarak konumlandırdığı kişiler, yeni medyada aynı zamanda ‘üretici’ de oldular. Bu yeni ortam haliyle kendine ait yeni kuralları da beraberinde getiriyor. Pazarlama iletişimi için de aynı şey geçerli.

Beğenme/beğenilme çılgınlığı
Sevinç hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını anlattığı kitabında ‘ Bundan sonra kazanacaklar geleneksel medya ile köşebaşlarını tutanlar değil, bilginin bu kadar kolay ve hızlı dağılımının bir sonucu olarak ürün ve hizmetlerini sosyal medyada en iyi şekilde sunabilenlerdir’ diyor. Bunun için ilk ve en önemli kural ise samimiyet, çünkü Sevinç’in deyimiyle “annelerimizin babalarımızın zamanında anlattıkları dürüst ticaretin, hani hep bahsedilen ‘adam gibi’ esnaflığın, her şeyden önemlisi samimiyetin ön planda olacağı bir çevrimiçi sürece doğru yol alıyoruz.” Aksi şekilde davranış sergileyecek olanlarınsa varlıklarını sürdürebilmeleri böylesine şeffaf bir ortamda pek mümkün görünmüyor.

Sevinç kitabının birinci bölümünde sosyal medya nedir, sosyal medya ekonomisi nasıl işler, hayatımıza kattığı artılar nelerdir, hayatımızı nasıl değiştirir ve konvansiyonel medya anlayışından nasıl farklılaşır sorularının yanıtlarını veriyor.  İkinci bölümse en önemli sosyal medya enstrümanlarına ayrılmış. Burada yazarın bizzat kendisi tarafından tecrübe edilmiş sosyal medya enstrümanlarının nasıl kullanılabilecekleri ve bunların bugüne kadar dijital pazarlama alanında ne kadar yol kat ettikleri ayrıntılı biçimde anlatılıyor. Örneğin Facebook’ta etik yollarla nasıl beğeni artırılabileceği ve söz konusu beğenme/beğenilme çılgınlığının içinde nasıl bir yol izlenilmesi gerektiği ya da Twitter Search’ün nasıl etkili biçimde kullanılabileceği okurlarla paylaşılıyor. Yazar bu bölümde bahsedilen enstrümanların hangisinin, ne amaçla kullanılması gerektiği ve sosyal ağların derinliklerinde kaybolmadan nasıl bir sosyal medya stratejisi izlemeniz gerektiğine dair sizi bilgilendiriyor. Son bölümde ise mobil dünya ve mobil cihazların pazarlama iletişimine etkileriyle ilgili bilgiler bulabilirsiniz. Sevinç konuyla yakından ilgilenenleri düşünerek bütün bunların yanı sıra okurlarıyla dijital iletişimde güncel kalmak için takip edilmesi gereken yayınları da paylaşıyor.

Yazar dijital pazarlamanın olmazsa olmazının bir blog sayfası olduğunu savunuyor. Hiçbir işlevselliği olmayan şaşalı flash sitelerinin yerine sosyal ağlara bağlantılar veren tek bir ana sayfanın çok daha faydalı olacağını söylüyor. İçeriğin her şeyden önemli olduğuna dikkat çekiyor. Pazarlamaya ve konuşulmaya değer içerik üretilmeden yola çıkılmaması gerektiği konusunda okurlarını uyarıyor. Bu içeriklerin öncelikle Facebook ve Twitter gibi ana arterlerde paylaşılması gerektiğini ve gerekirse reklamlarla da desteklenmesi gerektiğini söylüyor. Bugüne kadar en azından benim bahsedildiğine çok sık rastlamadığım bir konu olan ‘Sosyal Ayraçlar’ın kullanım alanları konusunda da ayrıntılı bilgiler veriyor.

İnternette başarının sabır ve sürekliliğe dayalı olduğunu dile getiren Sevinç, firmaların yanılgılarına da dikkat çekiyor. Sosyal medyanın dinamiklerini anlamadan beklenti içine giren firmaların yaşadıkları sıkıntılara yer veriyor. Firmaların tanıtımı için sadece sosyal medyanın yeterli olduğu ya da Facebook ve Twitter’ın sosyal medyanın kendisi olduğu gibi yanılgılara açıklık getiriyor.

Dijital çağın gereklerine ayak uydurmayanlar için de geçerli bir kural bu. Bu nedenle ister Suadiye’de hediyelik eşya dükkânı açan bir sermayedar ya da yeni dünya düzeniyle ilgili bilgi edinmek isteyen bir üniversite öğrencisi olun, Salih Seçkin Sevinç’in anlattıklarına kulak vermenin hepimiz için verimli olacağını söyleyebilirim. Neredeyse her apartmanın kapısında ‘Pazarlamacı giremez’ yazan bir ülkede, kişilerin evlerine, en özel alanlarına girmenin yegâne yolu olan internet ve sosyal medya, firmaların kendilerini anlatabilmeleri ve ürünlerini ortaya koyabilmeleri için çok önemli bir fırsat sunuyor. Salih Seçkin Sevinç tam da hedeflediği üzere akademik dilin sıkıcılığına asla düşmeden, keyifle okunan kitabı ‘Pazarlama İletişimde Sosyal Medya’ ile bu fırsatın nasıl değerlendirilebileceğini anlatıyor.

Bahar KümbetliRadikal Kitap

“Pazarlama İletişiminde Sosyal Medya” (kasım’12)

Pazarlama İletişiminde Sosyal Medya

Yazar: Salih Seçkin Sevinç

Geleneksel Medya Miadını Doldurdu mu?

Milyonlarca liralık TV reklamlarının yaratamadığı etkiyi yaratan çok özgün işlerle artık her gün karşılaşıyoruz. Tüm şirketler, “sosyal medyada yoksan, yoksun!” acı gerçeğiyle yüzleşmeye başladılar. “En iyisini biz yaparız, bizim ürünümüzü alın” diyenler eski itibarlarını çoktan kaybettiler. Tüm dünya bir kabuk değişimi yaşıyor. Elbette buna direnenler de var.

Pazarlamanın geleneksel medyanın tekelinden sıyrılmaya başladığı bir çağda yaşıyoruz. Bir yandan da bizi biz yapan geleneksel değerler yeniden önem kazanıyor. Yaratıcılık, girişimcilik, cesaret gibi kavramlar artık daha değerli. Sosyal medya, ateşi tanrılardan alıp insanlara sunabilme fırsatı yaratıyor. Tamam, ama ellerimizi yakmadan bunu nasıl yapacağız?

Pazarlama iletişimi hassas bir konu. Hele sosyal medyada pazarlama daha da hassas… Kabuk değişimine direnmeyen, kendini doğru ifade edebilen markalar insanlara daha kolay ulaşıyor. Söylediğiniz her satış cümlesini ağzı açık dinleyip itaat eden kalabalığın yerini daha bilinçli, seçici ve zorlayıcı bir müşteri profili alıyor. Tam da bu nedenle, sosyal medyayı doğru, dürüst, bilinçli kullanan markalar ayakta kalırken baba yadigârı çığırtkanlığa devam edenler Youtube’da komik bir video olmaktan öteye geçemeyecek!

Bu kitabı okuduğunuzda:

–          Ürün ya da markanız için en doğru sosyal medya stratejisini geliştirmek için ihtiyacınız olan tüyoları,

–          Hangi sosyal medya aracında nasıl adımlar atmanız gerektiğini,

–          İyi belirlenmiş ve doğru uygulanmış strateji örneklerini,

–          Mobil uygulamaların bugün geldiği son noktayı,

–          Ve son yılların en çok kafa karıştıran sorusunun yanıtını bulacaksınız: Kimdir bu sosyal medya uzmanı?

 

(Detaylı bilgi için kapak görseline tıklayınız)

Sosyal Medya Çağında Şirketler İçin Yeni Etik Kurallar

Türkçesi, Mayıs 2012’de, Optimist Kitap tarafından yayınlanan Brandwashed isimli ikinci kitabıyla Martin Lindstrom, yirmi yıldan uzun süredir pazarlama dünyasının oyun kurucularından biri olarak tanık olduğu tüm çarpıcı gerçekleri tribünlerle paylaştı. Lindstrom yeni kitabında, pazarlama ve reklamcılık sektörünün uyguladığı hileleri, aynı zamanda bir tüketici oluşunun yarattığı gerilimle bizlere anlatıyor.

Hızla gelişen sosyal teknoloji çağında varolabilmek için tüm stratejilerini revize etmek ve sık sık güncellemek zorunda olan şirketler, aynı zamanda müşterileriyle de artık sosyal medya araçlarıyla etkileşime giriyor. Yatay bir etkileşimin hakim olduğu bu yeni mecra, şirketler için yeni bir iletişim dili ve biçimi yaratmayı da zorunlu kılıyor. Lindstrom, kişisel blogunda okurlarına sunduğu bir anket çalışmasıyla, bu yeni alanın sunduğu yeni olanakların marka imajı ve müşteri ilişkileri açısından doğru kullanımının reçetesini yazdı. İşte size 10 maddede sosyal medya çağında şirketler için yeni etik kurallar:

“Müşterilerinizi, markanızı satın almaya ikna etmek için kullanabileceğiniz iki yol vardır. Açık olup onlara dürüstçe yaklaşırsınız ya da entrikalarla örülmüş bir yol tercih edersiniz. Seçim sizin. Ancak unutmayın ki, müşterileriniz gerçeği eninde sonunda fark edecektir.

  1. Çocuk müşterilerinize karşı, kendi çocuklarınızla ilişkinizde tercih etmeyeceğiniz yöntemlere başvurmayın. Daha geniş açıdan bakmak gerekirse, markanızın tüketicilerine, ailenize ve arkadaşlarınıza karşı takınmayacağınız tavrı takınmayın.
  2. Yeni bir ürün veya hizmeti piyasaya sunmak üzereyken hazırladığınız her bir kampanyanın, hedef kitlenizin tüm beklentilerini etik olarak karşıladığından emin olun.Hedef kitlenizi temsil edecek bir müşteri örneklem grubu oluşturun ve ürünün nasıl algılandığına bir bakın. Tüketicilerin son kararı vermesine izin verin.
  3. Yarattığınız algı gerçeklerle örtüşmelidir. İkna edici algılar yaratmak üzere zekice yalanlar sıralayacak kadar yetenekli olabilirsiniz, fakat bunlar gerçekler karşısında ne kadar dayanabilirler? Böylesi bir uyuşmazlık durumunda, algıyı ve gerçekliği senkronize hale getirmek için, ikisinden biri usulüne uygun biçimde düzenlenmelidir.
  4. Yüzde 100 şeffaf olun. Daha az değil! Tüketiciler, onlar hakkında neler bildiğinizi bilmeye ihtiyaç duyar. Dahası, bu bilgilerin ne amaçla kullanılacağını da onlara kesinlikle açıklamış olmalısınız. Eğer karşılaştıkları durumdan memnun kalmazlarsa, adil ve kolay bir çıkış opsiyonu sunmalısınız.
  5. Hemen her ürün veya hizmetin bir dezavantajı vardır—negatif yönleri gizlemeyin, bunları anlaşılması kolay ve basit bir dille, olduğu gibi anlatın.
  6. Tüm ciro ve referanslarınız konusunda gerçekçi olun. Herhangi bir şeyi uydurmayın!
  7. Ürününüzün yerleşik bir son kullanma tarihi mi var? Eğer öyleyse, bu konuda açık olun ve bunu net ve basit bir yolla belirtin.
  8. Akran çocuklar arasındaki rekabet duygusunu körüklemeyin. Kendi çocuklarınız böylesi bir baskıyla karşılaşsa ne kadar rahatsız olacağınızı düşünün.
  9. Markanızın çevresel etkileri (karbon ayak izi ve sürdürülebilirlik faktörleri) hakkında açık ve şeffaf olun.
  10. Paketlerinizde ya da reklamlarınızda yer alması gereken yasal zorunluluklarınızı gizlemeyin veya karmaşıklaştırmayın. Bunlar, diğer reklam mesajlarınız gibi, ambalaj üzerinde kolay anlaşılır bir dille işlenmiş olmalı.”
 Kaynak: Brand Channel

Ray Poynter : İnternet ve Sosyal Medya Üzerine…

“İnternet, dünyamızı kökünden değiştirdi. Bu, tüm dünyaya anında yayın yapma olanağı, bir enformasyon toplama ve yayma mekanizması; ırk, din, politik tercih, sosyal katman ya da coğrafi yerleşim ayırımı yapmaksızın bütün bireyler arasında bir etkileşim ve işbirliği mecrasıdır.

İnternet son yirmi yılın hemen hemen tüm kayda değer teknolojik gelişmelerinin (dizüstü bilgisayarlar, akıllı telefonlar, GPS sistemleri) ‘ilham perisi’ olmuş, bocalayan pek çok sektöre (oyun, seyahat ve yayıncılık gibi) taze soluk getirmiştir. Ayrıca online topluluklar oluşturma ve yönetme üzerine yepyeni sektörlerin doğmasına önayak olmuştur. Bilgisayarları birbirine bağlama aracı olarak alçakgönüllü bir başlangıçtan, şimdi etkileri tüm toplumu saran bir noktaya gelmiştir…”

 

– Ray Poynter

“İnternet ve Sosyal Medya Araştırmaları El Kitabı” (ocak’12)

Yazar: Ray Poynter

En yeni yaklaşımların peşindeki pazar araştırmacıları için…

İnternet, “pazar araştırmaları” için bir “ilham perisi” olmaya devam ediyor. Online dünya bugün kullanılan en gözde yöntemlere ev sahipliği yapıyor ve online araştırma piyasası şu anda milyar dolarlarla ifade edilen bir değere ulaşmış durumda.

Geleneksel pa­zar araştırması becerileri hızla artıp genişliyor. İşte, elinizdeki kitap bu yeni medyayı ideal düzeyde kullanma ustalığına erişebilmek için araştırmacılara gereken beceri ve yaklaşımlar üze­rinde duruyor.

  • Projeleri için internet ve sosyal medya hakkındaki bilgilerini çoğaltmak ve onlardan daha fazla yararlanmak isteyen pazar araş­tırmacıları
  • Kişisel deneyimlerini, en iyi uygulama alternatifiyle kıyaslamak isteyen online ve sosyal medya araştırma alanı uzmanları
  • Neler elde edilebileceğini ve mevcut pazar araştırma yöntemlerinin sı­nırlarını daha iyi kavramak isteyen pazar araştırması müşterileri

İnternet ve sosyal medya alanında en iyi uygulama rehberi arayanlara bütünlüklü tek bir kaynak sunan bu kitapta, ihtiyacınız olan altyapıyı, bilgiyi ve yeni fırsatları kullanma tavsiyelerini bulacaksınız.

(Detaylı bilgi için lütfen kapak görseline tıklayınız)

“Açık Liderlik” (eylül’11)

Yazar: Charlene Li

Sosyal Teknoloji Yönetme Tarzınızı Nasıl Değiştirir?

“Büyük bir marka veya hatta küçük bir marka için çalışıyorsanız korku içinde olabilirsiniz. Sonuç olarak eğer tepeden gelen komutlarla işleyen bir kuruluşsanız internet arkadaşınız değildir. Size bir tavsiye: Charlene’in yeni kitabından iki tane alın, birini patronunuza verin, diğerini kendinize ayırın.”

Seth Godin

“Facebook arkadaşınız mı veya Twitter’ı duyunca titriyor musunuz? Beğenin veya beğenmeyin, günümüzün sosyal ağlı dünyasını anlayabilmek için yeni liderlik stratejilerine ihtiyacınız var. CharleneLi’nin bilgi dolu ve pratik kitabı, kumanda ve kontrol çabasını bir kenara bırakıp hükmetme ve fethetme yolunu gösteriyor. Doğru zamanda doğru fikir.”

Rosabeth Moss Kanter

“Charlene açıkça söylüyor: Açık ol veya öl. Açıklık eğrisinin neresinde olursanız olun Charlene’in kitabı düşünme tarzınızı dönüştürecek ve değişimi tetikleyecek.”

Guy Kawasaki

“Açıklık ve düzen arasındaki gerilimleri doğrudan ele alan cesur gündemli, cesur bir kitap. CharleneLi, liderlerin bu yeni kültürde gelişmelerine yardım edecek stratejileri ve taktikleri ustaca anlatıyor. Bu kitap her yöneticinin masasında ve her iş okulu sınıfında yer alması gereken bir şaheser.”

Jim Kouzes

(Detaylı bilgi için lütfen kapak görseline tıklayınız)